Okumuş, UTTS’ye yönelik olarak önceki dönemde maliyetler nedeniyle dava açtıklarını ancak bu süreçte Darphane ile kurdukları sağlıklı diyalog sayesinde uzlaşı sağladıklarını belirtti. "Belirsizlik ortadan kalktı, dava açtığımız konularda geri adım attık," diyerek, çözüm sürecinde önemli bir aşama kaydettiklerini ifade etti. Ayrıca, akaryakıt istasyonları için önemli kazanımlar elde ettiklerini ve UTTs’ye geçişin kolaylaştırıldığını belirtti.
UTTS Geçiş Süreci: Zorluklar Geride Kaldı
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'ne geçişin başlangıçta sancılı bir süreç olduğunu kabul eden Okumuş, ancak şu anda işlerliğin normale döndüğünü söyledi. "Bu sistem yıllarca üzerinde çalışılan ve büyük bir altyapı gerektiren bir proje. 12 bin 600 akaryakıt istasyonuna kurulacak ve kolayca gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Darphane, başvuru süresini uzatarak bayilere 31 Ocak’a kadar başvuru, 30 Nisan’a kadar da montaj süresi tanıdı. Bu süre belki yetersiz olabilir, çünkü bu tür değişiklikler zorlu bir süreci gerektiriyor," dedi.
Devletin Kayıt Dışı ile Mücadelesini Destekliyoruz
Okumuş, UTTS’ye geçiş sürecinde hükümetin kayıt dışı ekonomiyle mücadelesine karşı hiçbir direniş göstermediklerini, aksine bu mücadeleyi her zaman desteklediklerini vurguladı. "Devletin kayıt dışı mücadelelerini hep destekledik, desteklemeye de devam ediyoruz. Ama biz de yüksek maliyetlere itiraz ettik. Bu sektördeki kar marjlarının düşüşüne yol açan yüksek maliyetlerle ilgili kendimizi doğru şekilde ifade ettik. Darphane, mevcut taşıt tanıma sistemlerinin bedelsiz olarak değiştirilmesi önerisini sundu ve bu da akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından olumlu bir şekilde karşılandı," şeklinde konuştu. Ayrıca, yıllık ödeme yerine beş yılda bir ödeme yapılacak olması ve 3 bin litrenin altında satış yapan küçük bayilerin desteklenerek sisteme ücretsiz geçiş yapacak olmaları sektör açısından önemli kazanımlar olarak öne çıktı.
Küçük Bayilere Destek ve Ücretsiz Geçiş Fırsatı
Okumuş, küçük ölçekli bayilerin sisteme geçiş sürecinin de kolaylaştırıldığını belirtti. "Anadolu’daki küçük bayiler için de önemli bir çözüm bulduk. 3 bin litrenin altında satış yapan akaryakıt bayilerinin taşıt tanıma sistemi kurma maliyetini karşılamak için kamu desteği sağladık. Bu bayilerimiz de sisteme bedelsiz geçebilecek," dedi.
Sektörün Mağdur Olmaması İçin Çalışmalar Devam Edecek
Montaj maliyetleriyle ilgili olarak sektördeki bazı kişilerin fırsatçılık yapmaya çalıştığını söyleyen Okumuş, "Selden kütük kapmaya çalışan bazı kişiler var. Onlarla bir araya gelip, sektörü mağdur etmemek için çalışmalara devam edeceğiz," şeklinde uyarıda bulundu. UTTS’nin vergi kaybını önlemek ve sektördeki kaçakçılığı engellemek amacıyla önemli bir uygulama olduğunun altını çizen Okumuş, bu sürecin adil bir şekilde işlemesi için gereken her türlü çabayı sarf ettiklerini belirtti.
Belirsizlikler Ortadan Kalktı
Okumuş, UTTS’nin maliyetleriyle ilgili açtıkları davaların, Darphane ile gerçekleştirdikleri istişarelerin ardından ortadan kaldırıldığını ve belirsizliklerin sona erdiğini söyledi. "Devlet-özel sektör diyaloğu sayesinde tüm olumsuzluklar çözüldü. Davalarımızı geri çektik çünkü sektörü ilerletecek, vergi kaybını engelleyecek bu düzenlemeye karşı çıkmamız mümkün değildi. Uygulama ve maliyetler konusunda yaşadığımız sıkıntılar da Darphane ile yaptığımız görüşmelerle çözüme kavuştu," dedi.
Yerli ve Milli Etiketler ile Bataryalar
Okumuş, istasyonlar ile araçlar arasındaki etiket ve batarya gibi teknolojik unsurların yerli üretime dönüştürülmesi için de çalışmaların hızla devam ettiğini belirtti. "Bataryaların kısa sürede tükenmesiyle ilgili sorunlar vardı. Darphane, bu sorunu da çözmek için ciddi çalışmalar yapıyor. Etiket ve bataryalar yerli üretime geçecek. Bu, ekonomimiz için çok önemli bir gelişme. Artık dışa bağımlı olmadan, yerli şirketlerimizin üretim yaptığı sistemleri kullanacağız," diyerek, yerli üretimin önemine dikkat çekti.
UTTs Uygulaması ve Sektöre Desteğin Devamı
Sonuç olarak, PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş, UTTS’nin akaryakıt sektörüne entegrasyonu sürecinin, karşılaşılan zorluklara rağmen olumlu bir şekilde ilerlediğini, küçük bayilere sağlanan desteklerin sektörü güçlendireceğini ve yerli üretimle Türkiye'nin bu teknolojik altyapısının daha bağımsız ve sürdürülebilir olacağını belirtti.