GÜNDEM

Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun: Okullarda Her Öğrenciye Rehber Öğretmen Bulunmalı

Son yıllarda çocuklar ve gençler arasında depresyon oranlarında bir artış gözlemleniyor. Uzmanlar, bu gençlerin travma ve stresle başa çıkabilme yetilerini artırmaları gerektiğini belirtiyor.

Abone Ol

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, okullarda psikolojik destek hizmetlerinin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Coşkun, "Çocuklar birçok kriz ve travmaya maruz kalıyor. Bu yüzden okullarda psikolojik destek ve sağlamlık üzerine politikalar geliştirmek çok önemli hale geldi. Şu anda her 300 öğrenciye bir rehber öğretmen düşüyor; bu sayının artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Okul psikolojik danışmanı bulunmayan okul ve öğrenci kalmamalı" dedi.

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından 6-8 Eylül tarihlerinde düzenlenen 'Uluslararası Okul Temelli Psikolojik Danışmanlık Politikaları ve Uygulamaları Konferansı'na ev sahipliği yaptı. Uluslararası Okul Temelli Psikolojik Danışma Politika Araştırma ve Değerlendirme Derneği (SPRESC) iş birliğiyle yapılan konferansta, okul psikolojik danışmanları, eğitim uzmanları ve ruh sağlığı profesyonelleri bir araya geldi. Konferansın ana teması, 'Okullarda Psikolojik Sağlamlığın Desteklenmesi' olarak belirlendi.

Prof. Dr. Coşkun, çocukların günümüz dijital ortamında ve çeşitli uyarıcılara maruz kalarak gelişimlerini tamamladığını ve bu durumun bilişsel yorgunluğa yol açtığını belirtti. "Bu bilişsel yorgunluk, çocukların duygusal durumlarına yansıyor ve psikolojik sağlıklarını olumsuz etkiliyor" diye ekledi.

Prof. Dr. Coşkun, okullarda psikolojik destek hizmetlerinin önemine vurgu yaparak, "Çocuklar okulda ve dışında birçok travmaya maruz kalıyor. Bu nedenle okullarda psikolojik sağlamlığı destekleyen önlemler ve güçlü politikalar geliştirilmesi gerekiyor. Şu anda her 300 öğrenciye bir rehber öğretmen düşüyor ve bu sayının artırılması gerekli. Rehber öğretmenler sadece psikolojik sağlamlık için değil, akademik ve sosyal gelişim açısından da büyük bir rol oynuyor" dedi.

Çocuğun psikolojik sağlamlığında okul, aile ve sosyal çevrenin bir bütün olduğunu belirten Coşkun, "Sadece okulda değil, ailenin de önlemler alması gerekiyor. Çocuğun kendini iyi tanıması ve potansiyelinin farkında olması, psikolojik sağlamlığın ilk adımıdır. Çocukların kaygılarını anlamak ve desteklemek, onların psikolojik sağlamlıklarını artıracaktır. Sanat ve spor gibi alanlarda kendilerini ifade edebilen çocuklar daha fazla özgüven kazanıyor ve psikolojik sağlamlıkları artıyor. Hem ailede hem okulda bu süreci desteklemek, kriz durumlarında kendi kendine iyileşmelerini sağlayabilir" ifadelerini kullandı.

Washington Eyalet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mike Trevisan ise, "Depresyon ve mental sağlık problemleri öğrenciler arasında oldukça yaygın. Bu nedenle okul yöneticileri ve psikolojik danışmanlar, öğrencileri iyi tanımalı ve özel bir güven ortamı sağlamalıdır" dedi.

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Şehriban Özabacı, "Psikolojik sağlamlık, bireylerin yaşam zorlukları karşısında baş etme becerilerini geliştirmesi anlamına gelir. Bu beceriler, bireylerin zorluklara uyum sağlama yetilerini artırır" şeklinde konuştu.