Yolcu Midibüsü Tünelde TIR'a Çarptı: 14 Yaralı Yolcu Midibüsü Tünelde TIR'a Çarptı: 14 Yaralı

Ancak son dönemde barajdaki su seviyesinde ciddi düşüşler yaşanmaya başlamıştır.

Geçen seneye göre Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi önemli ölçüde azalmıştır. 2023 yılının mart ayında baraj seviyesi yüzde 32,4 iken, 2024 yılının aynı döneminde bu oran yüzde 15,3'e gerilemiştir. Bu, barajdaki su seviyesinin geçen yıla kıyasla yüzde 17,1 oranında düştüğünü göstermektedir.

Prof. Dr. Doğan Yaşar, TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi, durumun vahametini şu sözlerle ifade etmektedir: "Eylül ayında Tahtalı Barajı'nın dibini görürüz. Geçtiğimiz seneyle aynı suyu kullanırsak, eylül ayında yüzde 1'lik suyumuz kalacak. 2008 yılında da yüzde 2 ile Tahtalı'nın dibini görmüştük." Bu açıklamalar, Tahtalı Barajı'nın rekor seviyede düşük seviyede olduğunu ve İzmir'in içme suyu ihtiyacının karşılanması noktasında ciddi bir riskle karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Barajdaki su seviyesinin düşmesinin nedenleri arasında son yıllarda yaşanan kuraklık ve iklim değişikliğinin etkileri öne çıkmaktadır. Uzmanlar, artan sıcaklıklar ve azalan yağış miktarlarının Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesinin düşmesinde önemli rol oynadığını belirtmektedir.  Ayrıca, bölgedeki tarımsal sulama ihtiyacının da baraj seviyesini olumsuz etkilediği düşünülmektedir.

İzmir'in içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki bu kritik durum, kentin su güvenliği açısından oldukça endişe verici bir tablo çizmektedir. Yetkili kurumların, su tasarrufu ve yeni su kaynaklarının devreye alınması gibi acil önlemler alması gerekmektedir. Aksi takdirde, İzmir'in içme suyu sıkıntısı yaşaması kaçınılmaz görünmektedir.

Sonuç olarak, Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesindeki hızlı düşüş, İzmir'in içme suyu güvenliğini tehdit eden ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzmanlar, iklim değişikliği ve kuraklık gibi etmenlerin yanı sıra tarımsal sulama ihtiyacının da bu durumun temel nedenleri arasında yer aldığını belirtmektedir. İzmir yönetiminin, su tasarrufu ve yeni su kaynaklarının devreye alınması gibi acil önlemler alması, kentin içme suyu krizini önlemek açısından hayati önem taşımaktadır.

Kaynak: DHA