Aksu, çocukların güçlü bir sosyal ve duygusal temele sahip olmalarının, sadece bugünü değil, gelecekteki yaşamlarını da olumlu yönde şekillendireceğini belirtti. Ayrıca, aileler, eğitim kurumları ve toplumun ortak sorumluluğu ile çocukların duygusal sağlıklarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Aksu, çocukların özgüvenli, dayanıklı ve topluma uyumlu bireyler olarak yetişebilmesi için sosyal ve duygusal gelişimlerinin önemine işaret etti. Bu gelişimin, yalnızca çocukların bireysel değil, toplumsal uyumları için de kritik olduğunu söyledi.
Aksu, eğitimin yanı sıra çocukların kendilerini ifade edebilmeleri, duygusal farkındalık kazanmaları ve sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri için gereken desteğin sağlanması gerektiğini de belirtti. Ayrıca, eğitim sistemlerinin, çocukların içsel motivasyonlarını ve kişisel potansiyellerini geliştirecek modelleri benimsemesi gerektiğini savundu.
Ailelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirerek, onların farklı yeteneklerini keşfetmelerine olanak tanımasının, eğitimcilerin ise sosyal beceri eğitimlerine yer vermesinin önemine dikkat çeken Aksu, devlet ve toplumun da bu süreçte önemli bir sorumluluk taşıdığını ifade etti. Gönüllü sosyal sorumluluk projelerinin teşvik edilmesi, okullarda rehberlik programlarının yaygınlaştırılması ve güvenli oyun alanlarının oluşturulması gibi önerilerde bulundu.