Presenteizm, çalışanların hasta veya iş yapamayacak durumda olmalarına rağmen iş yerinde bulunmalarını ifade eden bir durum olarak tanımlanıyor. Öztürk, bu olgunun günümüz iş dünyasında giderek yaygınlaştığını ve önemli sorunlara yol açabileceğini belirtti. Öztürk, "Günümüz iş hayatında, şirketler ve kurumlar, fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden sağlıklı bir iş gücüne ihtiyaç duymaktadır. Ancak çalışanlar, iş kaybetme korkusu ve kariyer hedeflerini gerçekleştirememe endişesi gibi çeşitli sebeplerle, sağlık sorunları yaşasalar bile iş yerlerinde bulunmayı sürdürüyorlar. Bu durum presenteizm olarak adlandırılmaktadır ve iş ortamlarında giderek artmaktadır," dedi. Presenteizmin, genellikle yüksek iş yükü, iş güvencesizliği, performans değerlendirmeleri ve ekip içi rekabet gibi faktörlerden kaynaklandığını ifade eden Öztürk, bu durumun kısa vadede işlerin aksamasını önleyebileceğini, ancak uzun vadede ciddi sorunlara yol açabileceğini vurguladı. "Çalışanlar sağlık sorunlarını göz ardı ettiklerinde, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık problemleri kronikleşebilir. Bu da, iş yerindeki performansın düşmesine ve genel yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesine yol açabilir," dedi. Öztürk, presenteizmin işverenler için de ciddi bir verimlilik kaybına yol açtığını belirtti: "Kendini iyi hissetmeyen bir çalışanın işte bulunması, iş süreçlerinin yavaşlamasına, hata oranlarının artmasına ve iş kalitesinin düşmesine neden olur. Ayrıca, hasta bir çalışanın işe gelmesi, diğer çalışanlara hastalık bulaştırma riskini artırarak genel iş gücünün sağlık durumunu tehlikeye atabilir." Presenteizmin önlenmesi için işverenlerin sağlık koruma politikaları geliştirmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, "Fortune Dergisi'nin Amerika Birleşik Devletleri'nde yaptığı araştırmaya göre, çalışanların sağlığına öncelik verildiğinde 1,5 trilyon dolarlık zararın önüne geçilebilir. Esnek çalışma saatleri, çalışan destek programları, uzaktan çalışma imkanları ve sağlık destek programları bu sorunun çözümünde önemli adımlar olabilir," şeklinde konuştu. Türkiye'de bin 210 beyaz ve mavi yakalı çalışanla yapılan araştırmada, sağlık konularının çalışanlar arasında ön planda olduğu gözlemlendi. Çalışanların sağlıkla ilgili taleplerinin başında tıbbi bilgiler, bel-boyun-sırt ağrıları, psikoloji ve sağlıklı beslenme yer alıyor. Presenteizmi tetikleyen faktörler arasında kurum kültürü, iş kaybı korkusu, finansal süreçler ve yüksek iş yükü öne çıkıyor. İş yerinde yüksek rekabet, uzun mesai saatleri ve düşük gelirli çalışanların finansal kaygıları da presenteizmi artırabiliyor. Çalışanların sağlık durumlarının yanı sıra iş yükü ve sosyal baskılar da presenteizme neden olabilmektedir. Öztürk, "Kurum kültürü ve iş güvencesizliği gibi etmenler, çalışanların hasta olduklarında bile işe devam etmelerine neden olabilir ve bu durum uzun vadede hem bireysel hem de kurumsal verimliliği olumsuz etkiler," dedi.
