Özgener'e göre, mevsimsel etkilerden arındırılmış aylık enflasyon %1,5'in altına düşmeden ve 2025'teki asgari ücret artışının bu hedefi destekleyeceğinden emin olunmadan faiz oranlarının düşürülmemesi gerektiğini ifade etti. Yüksek enflasyona diğer ülkelere kıyasla geç müdahalede bulunulmasının ve para politikası sıkılaştırmasının geç başlamasının bu duruma yol açtığını düşünüyor.
Merkez Bankası bu ay faiz oranlarını sabit tuttu. Bu karar ihtiyatlı bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir, ancak Özgener, mevcut Türk ekonomisi bağlamında faiz oranları konusunda bu ihtiyatın sürdürülmesinin önemli olduğunu belirtmektedir.
Ana hedefin enflasyonu sürdürülebilir bir şekilde kontrol altına almak olması gerektiğini vurguluyor, bunun hala çaba gerektirdiğini de ekliyor. Ona göre, erken bir faiz indirimi, şimdiye kadar enflasyonla mücadelede elde edilen ilerlemeleri tehlikeye atma riski taşıyor.
Özgener'in pozisyonu, Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklara karşı ihtiyatlı ve pragmatik bir yaklaşımı yansıtıyor. Faiz oranlarını düşürmeden önce enflasyonla mücadelede elde edilen kazanımları pekiştirmenin gerekliliğine vurgu yaparak, uzun vadede makroekonomik istikrarı korumanın önemini belirtiyor.