Kazada, otobüs şoförü Mustafa Celal Yelkenoğlu, "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Ebru Abravci’nin eşi Zübeyir Abravci, verilen cezayı yetersiz bulduğunu belirterek itiraz etti ve kazanın en büyük sorumlusunun otobüsün hızla geldiğini ve durmamak için çaba sarf ettiğini vurguladı.

Kazanın yaşandığı gün, Ebru ve oğlu Selahattin, Kosova Parkı’nda otobüsten indikten sonra yolun karşısına geçmeye çalışıyordu. O sırada otobüs şoförü Yelkenoğlu’nun kullandığı 38 AB 105 plakalı özel halk otobüsü, aniden hızla yaklaşarak, kaldırıma sadece birkaç adım kala anne ve oğluna çarptı. Ebru Abravci’nin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan kazada, oğlu Selahattin ağır yaralandı ve uzun süre yoğun bakımda tedavi gördü. Çevredekilerin hızlı müdahalesiyle kaza yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edilerek, yaralılar hastaneye kaldırıldı.

Otobüs şoförü Yelkenoğlu, kazadan sonra gözaltına alındı ve mahkemeye çıkarıldı. Yelkenoğlu, savunmasında kazanın, hızının düşük olduğunu ve her şeyin normal seyrinde olduğunu iddia etti. Ancak Selahattin Abravci duruşmada yaptığı açıklamada, "Otobüsün duracağını düşündük, fakat hızla bize çarptı" diyerek, yaşananları detaylı bir şekilde anlattı. Mahkeme, Yelkenoğlu'nu "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

Ebru Abravci'nin eşi Zübeyir Abravci, mahkemenin kararına büyük tepki gösterdi. Verilen cezanın yetersiz olduğunu belirten Zübeyir Abravci, "Bu adam, hayatımı söndürdü. Oğlum hâlâ psikolojik olarak zarar gördü. Ve hâlâ dışarıda. 3 yıl 4 ay ceza alması, bu olayı yaşamış biri olarak benim için çok az. Bu kişi hayatımı yok etti, ama kısa bir süre sonra otobüs şoförü olarak tekrar işe devam etti. Oğlum yoğun bakımdayken, bir hafta sonra aynı otobüsle işe devam etti. Bu, vicdansızlık" şeklinde konuştu.

Zübeyir Abravci, kazanın yaşanmasındaki en önemli nedenin, otobüsün zamanında gelmemesi ve şoförün hızla yol alması olduğunu ifade etti. Ayrıca kazanın hemen ardından gelen diğer otobüs şoförlerinin de hız tespitine ilişkin şüphelerini dile getirdi. "Bu adamın hızını dosyalarda var, ancak bu hız tespiti tam yapılmadı" diyen Zübeyir Abravci, şoförün hızını düşürmemek ve kaza sonrası kayıplarını telafi etmek amacıyla durmadığını savundu.

Ayrıca, kazada zarar gören oğlu Selahattin Abravci, yaşadıklarını anlatırken, kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğini ve otobüs şoförünün nasıl durmadığını aktardı. "Ben elimde havaya kaldırdım, ama otobüs fren yapmadı ve biz kaldırıma bir adım kala otobüsün altına alındık" dedi.

İlaç Fabrikasında Feci Patlama! 6 İşçi Sesten Etkilendi, 4'ü Hastaneye Kaldırıldı! İlaç Fabrikasında Feci Patlama! 6 İşçi Sesten Etkilendi, 4'ü Hastaneye Kaldırıldı!

Bu kaza, sadece bir anne ve çocuğunun hayatını karartmakla kalmadı, aynı zamanda bir ailenin tüm yaşamını etkiledi. Zübeyir Abravci, eşinin kaybı ve oğlunun yaşadığı psikolojik travmayla baş etmekte zorlandığını belirterek, adaletin sağlanması adına cezanın artırılması gerektiğini savundu. Ayrıca, kazanın ardından şoförün tekrar işine devam etmesinin adaletsizlik olduğunu vurguladı. Zübeyir Abravci, kazanın tüm detaylarının göz önünde bulundurulması gerektiğini ve daha fazla mağduriyet yaşanmaması adına cezaların caydırıcı olması gerektiğini ifade etti.

Bu davanın ardında yatan derin acılar, sadece kaybedilen bir hayatı değil, o hayatı kaybedenlerin geride bıraktığı büyük boşluğu da gözler önüne seriyor.

Kaynak: DHA