Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hastane öğretmeni olarak görev yapan Bor, yıllarca tedavi gören çocuklarla vakit geçirerek onların hayatlarına dokundu. Şiirleriyle, hem hayata tutunan öğrencilerini hem de kaybettiklerini anarak, onların anılarını yaşatmayı başardı. Bor, “İyileşip giden çocuklarımız her zaman bizim sevinçli yanımız. Kaybettiklerimizin ise bir şekilde benimle olduklarını ve ölümsüz olduklarını şiire dökerek gösterdim” dedi.
Öğrencilerine Hayat Verdi, Kaybettiklerine Veda Etti
Nezih Yaşar Bor, 1992 yılından itibaren öğretmenlik mesleğini icra ediyor ve 1995 yılından itibaren Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, tedavi gören çocuklara eğitim veriyor. Bu süreçte, özellikle kanser gibi ağır hastalıklarla mücadele eden çocuklarla yakından ilgilendi. Uzun süreli tedavi gören bu çocuklarla geçirdiği zaman, onların fiziksel ve duygusal yolculuklarına tanıklık etmesine olanak tanıdı. Bor, hastanedeki öğretmenlik görevini, çocukların eğitimiyle birlikte onların psikolojik destek ihtiyaçlarını da karşılamak için büyük bir özveriyle sürdürdü. Eğitim verdiği çocuklardan bazıları hayata tutunarak iyileşirken, bazıları ise kanser gibi zorlu hastalıklarla mücadele ederken hayata veda etti. Bor, kaybettiği öğrencilerini unutmayarak, onların anılarını şiirle ölümsüzleştirdi.
Kayıplara Kayıtlar: Bir Şiir Kitabının Hikayesi
Bu duygusal yolculuğun sonucunda, Nezih Yaşar Bor, kaybettiği öğrencilerine ithafen “Kayıplara Kayıtlar” adlı bir şiir kitabı yazdı. Kitap, sadece kaybedilen öğrencilerin hatıralarını yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda Bor’un onlarla geçirdiği zaman boyunca yaşadığı duygusal deneyimlerin bir yansıması haline geliyor. Kitap, iki ana bölümden oluşuyor: "Mavi bir düş bizimkisi deniz köpüğünden" ve "İçimizdeki kaybı arar dururuz, yeniden yeniden kayboluruz." Bu bölümler, Bor’un birlikte vakit geçirdiği öğrencilerinin hayata tutunma çabalarına ve yaşadıkları zorluklara dair derin izler taşıyor.
Şiirlerinde Öğrencilerinin Duygusal Dünyalarını Yansıtıyor
Kitapta, Bor’un verdiği eğitimi yalnızca akademik bir perspektiften değil, öğrencilerinin duygusal dünyalarına ve onların hayata dair endişelerine de odaklanarak kaleme alındı. Özellikle kız öğrencilerinin yaşadığı zorluklar ve duygusal deneyimler Bor’u derinden etkiledi. Kitabında, çocukların tedavi sürecindeki hayalleri, korkuları ve sevinçleri yer alıyor. Bor, kız öğrencilerinin en büyük endişelerinden birinin saçlarının dökülmesi olduğunu belirterek, “Örgülü saç” adlı şiirinde, "Aynada görünmeyen saçlarının tararlar" şeklinde bir dizeyle, hastalıkla mücadele eden bir çocuğun özlemini ve kayıplarını dile getiriyor. Bu şiirler, çocukların yaşamı daha derinlemesine ve duygusal bir bakış açısıyla ele alıyor.
Serpil Subaşı’nın Sanatsal Katkısı
Kitabın tasarımı ve kapağı, Bor’un uzun süre birlikte çalıştığı resim öğretmeni Serpil Subaşı tarafından yapıldı. Subaşı, Bor’un duygusal yansıması olan şiir kitabının görsel tarafında da öğrencilerin yaşadığı duyguları yansıtmayı başardı. Subaşı’nın tasarımı, kitabın içerdiği derin duygusal yükü görsel olarak da okuyuculara aktarmayı amaçlıyor.
Kaybedilen Çocuklar, Şiirlerle Yaşamaya Devam Ediyor
Nezih Yaşar Bor’un şiir kitabı, yalnızca kaybettiği öğrencilerinin anısını yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda Bor’un hayatına dokunan, ona ilham veren her bir çocuğun da yaşamına bir övgü niteliği taşıyor. Bor, her bir çocuğun hikayesinin, yaşamın en değerli anılarını oluşturduğuna inanıyor. Bu kitabı yazma amacını, öğrencilerinin kendisiyle birlikte olduklarını ve ölümsüzleştiklerini hissetmek olarak açıklıyor. Kaybettiği öğrencilerinin, her zaman bir şekilde onunla olduklarını ve onların ruhlarının şiirlerle yaşadığını dile getiriyor. Bor’un bu eserle verdiği mesaj, kaybettiklerinin hiçbir zaman tam anlamıyla kaybolmadığı ve onların hatıralarının, sevgiyle, duygu ve sanatla yaşatılabileceğidir.
Bir Eğitimci ve Şiirle Anılan Bir Yaşam
Nezih Yaşar Bor’un öğretmenliği ve şiirleri, sadece bir eğitmen olarak değil, duygusal zekâsı ve insanlığa olan katkılarıyla da anlam kazanıyor. Eğittiği çocukların hayata tutunma mücadelesine şahit olduktan sonra, onların yaşadığı zorlukları şiirle dile getirerek hem kendi iç dünyasını hem de toplumu daha fazla duyarlı hale getirmeyi başardı. Bor’un "Kayıplara Kayıtlar" kitabı, sadece eğitimcilere değil, aynı zamanda insanlığa dokunan bir hatıra olarak, kaybedilenleri unutmamanın ve hatırlamanın gücünü gösteriyor.