Erbakan, Müslüman ülkelerin sahip olduğu doğal kaynakların - petrol, doğal gaz ve su kaynaklarının - İsrail'e karşı bir baskı unsuru olarak kullanılabileceğini ifade ediyor.
Erbakan'a göre, Müslüman ülkeler "Bu zulmü durdurmadığınız sürece, bunları size vermiyoruz" diyerek, başta enerji kaynakları olmak üzere kritik doğal kaynaklarını batı dünyasına, Amerika'ya ve İsrail'e kesmekle tehdit edebilir. Erbakan, böyle bir yaptırım uygulanması halinde, İsrail'in ve onun destekçilerinin masaya oturmaktan başka çaresinin kalmayacağını savunuyor.
Fatih Erbakan, dünyadaki petrol rezervlerinin %60'ının, doğal gaz kaynaklarının %55'inin ve su kaynaklarının yarısından fazlasının Müslüman ülkelerde bulunduğuna dikkat çekiyor. Ona göre, hayat için vazgeçilmez olan bu doğal kaynaklar Müslüman ülkeler tarafından ekonomik baskı aracı olarak kullanılabilir. Erbakan, İsrail'in Filistin politikalarını değiştirmesi için Müslüman ülkelerin bu kartı oynaması gerektiğini vurguluyor.
Erbakan'ın önerisi, Müslüman ülkelerin İsrail'e karşı ekonomik baskı kurabilmesi için kritik öneme sahip doğal kaynakların kullanımını içeriyor. Ancak böyle bir yaptırım uygulamanın uluslararası ilişkiler ve enerji güvenliği açısından doğurabileceği sonuçlar da dikkate alınmalıdır. Erbakan'ın önerisi, Müslüman dünyanın İsrail politikalarına karşı daha güçlü bir ekonomik koz kullanabileceği fikrini yansıtmaktadır.
