Yapılan incelemelerde, Kaleiçi'nde 130 yapının doymuş yapı olarak belirlendiği, bu yapılar arasında 18 tanesinin bu statüyü koruduğu, geri kalan yaklaşık 110 yapının ise projelendirilerek yasal yapı statüsüne geçebileceği ifade edildi.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Antalya'nın kültürel tanıtımının artırılması ve turizmin yıl boyunca sürdürülmesi için Kaleiçi'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmesinin önemine değinildi. Açıklamada, Kaleiçi'nin bu listeye alınmasının kentin kültürel kimliğinin geliştirilmesi açısından kritik bir adım olduğuna vurgu yapıldı ve “Bu süreçte, Antalya Kaleiçi bölgesinin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aday olabilmesi için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır. Önceki başvuruların başarısızlığı, bu adımların uygulanmamasından kaynaklanmıştır” denildi.
130 Doymuş Yapı İncelendi
Açıklamada, Kaleiçi'nde 1992 onaylı plan doğrultusunda uygulamaların yürütüldüğü, 2016 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından koruma amaçlı imar planının revize edilmesi için çalışmaların başlatıldığı, ancak bu planın uygulanmasıyla ilgili yeterli adım atılmadığı belirtildi. Revizyon planı çerçevesinde doymuş yapı statüsünde olan 130 yapıdan 18’inin bu statüde kalmaya devam edeceği, diğer 110 yapının ise yapılacak tadilat projeleriyle yasal statüye geçebileceği ifade edildi.
Kaleiçi İçin Hayati Öneme Sahip
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Kaleiçi'ndeki doymuş yapı sahiplerine çağrıda bulunarak, yapılarını yasal statüye kavuşturmaları gerektiğini belirtti. Açıklamada, “Yapılarının doymuş yapı statüsünden yasal yapı statüsüne geçirilmesi, yıllardır süren belirsizlikleri ortadan kaldıracaktır. Kaleiçi'nin UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne alınabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı çalışmalar ve Antalya Valiliği'nin Hadrianus Kapısı'nın onarımı gibi önemli adımlar atılmaktadır. Bu bağlamda, doymuş yapı sahiplerinin de gereken işlemleri bir an önce başlatmaları Kaleiçi için kritik öneme sahiptir” denildi.