Başkan Seçer, Mersin’de deniz kirliliği konusunda yürütülen çalışmalara büyük bir özen gösterildiğini belirterek, "Mersin’in 321 kilometrelik sahil şeridinde birçok sektör faaliyet gösteriyor. Turizm ve gemi taşımacılığı bu sektörlerden bazıları ve bu da beraberinde deniz kirliliğini getiriyor. Deniz kirliliğinin yüzde 80’i karasal kaynaklı, yüzde 20’si ise diğer etkenlerden kaynaklanıyor" dedi. Seçer, derelere atılan çöpler ve kanalizasyon sistemleri aracılığıyla denize ulaşan atıkların kirliliği artırdığını ifade etti.
Denetim ve Teknolojik Yatırımlar
Seçer, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Deniz Çöpleri Eylem Planı kapsamında, ilçe belediyelerinin kıyı temizliklerini düzenli olarak yapmaları gerektiğini ve denetimlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü belirtti. Ayrıca, deniz kirliliği ile ilgili gemi kaynaklı sorunlara karşı daha sıkı bir denetim yapılması gerektiğini vurguladı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, denetim yetkisini genişletmek istemiş ve şu anda belirli alanlarda denetimleri dronlar ile gerçekleştiriyor. Ancak Seçer, daha ileri teknolojilere yatırım yaparak Elektronik Gemi Denetim Sistemi kurduklarını ve sistemin kısa süre içinde faaliyete geçeceğini belirtti. Bu yeni sistemle gemileri 7 gün 24 saat etkin bir şekilde denetleme imkanı sağlanacak.
Ağır Cezalar ve Kararlılık
Seçer, deniz kirliliği ile mücadelede taviz vermediklerini ve yasaların öngördüğü şekilde ağır cezalar kestiklerini belirtti. "2019'dan bu yana gemilere toplamda yaklaşık 15 milyon dolar ceza uyguladık ki bu da bugünkü değerle yaklaşık 500 milyon TL’ye denk geliyor" şeklinde konuştu. Mersin Limanı’nın, gemi kaptanları tarafından yüksek denetim standartlarıyla bilindiğini ve bu nedenle gemi acentelerinin dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu konudaki kararlılığının arttığını ve deniz kirliliği ile mücadelede etkili sonuçlar aldığını sözlerine ekledi.