Jinekolojik onkoloji ve radyasyon onkolojisi alanlarında uzmanlaşmış hekimlerin katıldığı etkinlikte, rahim ağzı kanserine karşı alınması gereken önlemler, HPV aşısının koruyuculuğu ve erken teşhisin hayati önemi katılımcılara anlatıldı.
Rahim Ağzı Kanseri ve HPV İlişkisi
Seminerde, rahim ağzı kanserinin dünya genelinde ölüm oranlarının en yüksek olduğu kanser türlerinden biri olduğuna dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Naki, kanserin başlıca sebebinin HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Naki, "HPV virüsünü kapan kişilerin tamamı rahim ağzı kanseri olmuyor. Bu virüsün bulaşma oranı, özellikle erken yaşlarda daha yüksektir. Bu süreç genellikle 20 yılı kapsayabilir. HPV, oldukça yaygın bir enfeksiyondur. Ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi edilme oranı o kadar yükselir. Tarama testleri burada çok büyük bir rol oynar. Yapılan taramalarla kanserin önüne geçilebiliyor. 30 yaşından itibaren her kadına 5 yılda bir HPV testi yapılır, bu sayede rahim ağzı kanserinden korunmamız mümkün" şeklinde konuştu.
HPV Aşısı ve Korunma Yöntemleri
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Sema Karakaş, HPV'nin rahim ağzı kanseri gelişiminde oynadığı kritik rolü anlattı. HPV'nin dünyanın en hızlı bulaşan virüsleri arasında yer aldığını belirten Doç. Dr. Karakaş, "HPV’nin birçok alt tipi vardır. Yapılan taramaların yüzde 70’ini HPV 16 ve HPV 18 tipi virüsler oluşturuyor. Bu tiplere karşı yapılan aşılar, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek HPV'den korunmamızı sağlıyor. Tarama testleriyle, rahim ağzı kanserine yol açabilecek lezyonları erken tespit edebiliyoruz. Erken evre rahim ağzı kanserinde, 2 cm altındaki tümörlerde rahim korunarak tedavi yapılabilir. Bizim için en önemli hedef, rahimi korumak ve tedavi sürecinde rahimi almamaktır" dedi.
Erken Teşhisin Önemi ve Tarama Programlarının Rolü
Rahim ağzı kanserinin erken teşhis edilmesinin, tedavi sürecinde başarı oranını önemli ölçüde artırdığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İsa Aykut Özdemir, "HPV virüsü bulaşan hastaların süreci genellikle yavaş ilerler. Ancak hastalık ilerledikçe tedavi süreci de zorlaşır. Erken evrelerde yapılan tedavi, hastalığın ilerlemesini engeller ve tedavi sürecini kolaylaştırır. Rahim ağzı kanserinin tarama testleri büyük önem taşır. Dünya genelinde, 21 yaşından itibaren her kadına bu testler uygulanmaya başlanır. Tarama testleriyle rahim ağzı kanserine dair riskler tespit edilebilir ve hastalık erkenden kontrol altına alınabilir. CIN1, CIN2 ve CIN3 gibi evrelerde HPV aşısı, süreci yavaşlatabilir. Ayrıca erkeklerin de aşılanması gerektiğini unutmayalım" diye konuştu.
Radyoterapinin Başarı Oranı
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gül Alço, rahim ağzı kanserinin tedavisinde ışın tedavilerinin önemine değindi. Alço, "Tedavi için bize başvuran hastalar arasında ameliyat şansı kalmamış olanlar, özellikle radyoterapi tedavisi almaktadır. Tedavi sürecinde, hastaların oksijen seviyelerini dikkatlice izliyoruz. Görüntüleme teknolojileri artık son derece gelişti, bu sayede tümöre çok daha etkili müdahaleler yapabiliyoruz. Işın tedavisi ile sadece tümörün bulunduğu bölgeye odaklanarak tedavi uyguluyoruz. Rahim ağzındaki tümöre müdahale ederek, tedavide başarı oranlarını artırabiliyoruz. Yeni tedavi yöntemleri ve teknoloji sayesinde, rahim ağzı kanseri tedavisinde daha güçlü sonuçlar elde ediyoruz" şeklinde bilgi verdi.
Seminerin Önemi
Medipol Sağlık Grubu tarafından düzenlenen bu seminer, rahim ağzı kanseri konusunda farkındalık yaratmayı amaçlarken, aynı zamanda kadınların sağlıklarına daha fazla özen göstermeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Erken teşhis ve HPV aşısı gibi koruyucu önlemlerin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, hem kadınların hem de erkeklerin bu konuda bilinçli olmasının kanserle mücadelede önemli bir adım olduğunu belirtti.
Seminerde verilen bilgiler, rahim ağzı kanserine karşı alınabilecek önlemler ve tedavi yöntemlerinin yanı sıra, HPV aşısının sağladığı koruyucu etkiye de geniş bir yer ayrıldı. Uzmanlar, tarama programlarının etkin bir şekilde uygulanmasının ve erken dönemde teşhis konulmasının tedavi sürecindeki başarıyı önemli ölçüde artıracağına dikkat çekti.