DEM Parti heyetinin ziyareti üzerine açıklamalar yapan Arıkan, “Bu tür önemli süreçlerde kapalı kapı siyasetinin hiçbir zaman destekçisi olmadık. Bizim için en önemli parametre şeffaflıktır. Hangi düzeyde olursa olsun, milletin menfaatini ve arzusunu gözetmek gerekir. Dolayısıyla, bu sürecin şeffaf bir biçimde yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Kaygılarımız var, ancak süreçteki temel amacın doğru şekilde anlaşılmasını ve kamuoyunun ikna edilmesini bekliyoruz” dedi.

Arıkan, Saadet Partisi olarak süreçte katkı sağlayacaklarını, ancak şehit analarının, şehit çocuklarının ve milletin isteklerinin her şeyden önce dikkate alınacağını belirtti. Ayrıca, siyasi hesapların değil, kalıcı çözümler üretilmesinin gerektiğinin altını çizdi.

Engellilerin Karşılaştığı Yeni Zorluklar: "Haklar Gasbediliyor"

Arıkan, Saadet Partisi'nin gündeminde sadece siyasi süreçler değil, toplumsal adalet ve haklar da bulunuyor. Engelli bireylerin karşılaştığı zorluklara da dikkat çeken Arıkan, son dönemde yapılan yasal değişikliklerle engellilerin haklarının ciddi şekilde kısıtlandığını ifade etti:

Kanalizasyon Kazısında Göçük: 2 İşçi Hayatını Kaybetti Kanalizasyon Kazısında Göçük: 2 İşçi Hayatını Kaybetti

"Son dönemde, engelli bireylerin yaşamını zorlaştıran çok önemli yasal düzenlemeler yapıldı. Özellikle Özel Tüketim Vergisi'nde yapılan değişiklik, engelli vatandaşlarımızın hayatını olumsuz etkiledi. Bu değişiklikle birlikte engellilerin erişebileceği protezler, ortopedik cihazlar ve tekerlekli sandalyeler artık daha pahalı hale geldi. Bunun yanı sıra, engelli bireylerin ehliyet kodları da değiştirildi, bazılarının ehliyeti iptal edildi. Özellikle bakıma muhtaç bireyler bu düzenlemeyle kaderine terk edildi."

Arıkan, bu düzenlemelerin AK Parti ve MHP oylarıyla Meclis'ten geçtiğine dikkat çekerek, yasal değişikliklerin engellilerin yaşam haklarını kısıtladığını belirtti. Bu tür değişikliklerin engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını engellediğini ve toplumsal adalet açısından ciddi bir kayıp oluşturduğunu vurguladı.

Aileyi ve Toplumu Korumak: "Nesil Kaybetme Lüksümüz Yok"

Ekonomik sorunların, toplumun temel yapı taşlarını zayıflattığına değinen Arıkan, ekonomik sıkıntıların toplumsal değerlere olan etkisini eleştirerek, “Son yıllarda ekonomik sorunlar, toplumsal dokumuzu ciddi şekilde zayıflattı. Değerlerimiz erozyona uğradı. Bu yüzden 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan ettiler. Ancak şunu unutmamalıyız ki, 2024 yılı ‘Emekliler Yılı’ ilan edilmesine rağmen, emekliler bu kadar mağduriyet yaşamamıştı. İnşallah 2024’te yaşananlar 2025’te ailelerimizin başına gelmez. Çünkü bizler ekonomiyi düzelteceğiz, fabrikalar açacağız, enflasyonu bitireceğiz, üretimi artıracağız. Milli Görüş, ekonomi yönetiminde zorlanmaz. Çünkü biz bunu daha önce başardık ve ülkemizi kalkındırdık. Ama en önemli mesele, bir nesli kaybetmektir. Her nesil, bir sonraki nesil için örnek olmalı, hamur olmalıdır. Nesil kaybetme lüksümüz yoktur. Kötü alışkanlıklar edinen gençler, geleceğimizi karartır. Bizim tek amacımız, ahlaklı bir nesil yetiştirmektir. Ahlak ve maneviyat, Türkiye’nin tek çözüm yoludur" dedi.

Siyasi Sürecin Şeffaf Olması Şart

DEM Parti heyetinin ziyaretiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Arıkan, siyasi diyalogun önemine dikkat çekerek, bu sürecin şeffaflık içinde yürütülmesi gerektiğini belirtti. Arıkan, kapalı kapı siyasetini hiçbir koşulda desteklemediklerini ve bu tür süreçlerin halkın gözünden uzak bir şekilde yürümesini eleştirdi. Arıkan şöyle devam etti:

"Bu tür önemli bir süreçte şeffaflık her şeyden önce gelmelidir. Hangi düzeyde olursa olsun, gizli kapaklı yapılan siyaseti biz kabul etmiyoruz. Kapalı kapı politikaları kimseye fayda sağlamaz. Biz, bu sürecin şeffaf bir biçimde ve tüm kamuoyuna açık olarak yürütülmesinden yanayız. Hangi taraf olursa olsun, kamuoyunun güvenini kazanmak zorundadır. Bu süreçte kaygılarımız var, fakat amacımız her zaman kalıcı bir çözüm üretmektir. Eğer şehit analarının, şehit çocuklarının ve milletimizin arzuları göz önünde bulundurulursa, bu sürecin başarılı olacağına inanıyoruz."

Arıkan, şeffaflık ilkesini ön plana çıkararak, tüm tarafların samimiyetini sorgulayan bir yaklaşım sergileyerek, "Adada konuşanların siyasete katıldığı, ama salonda konuşanların nezarete atıldığı bir süreç kimseye fayda sağlamaz. Sürecin amacı siyasi hesaplar değil, kalıcı bir çözüm üretmektir" diyerek sözlerini tamamladı.

Sonuç Olarak: Samimiyet ve Çözüm

Son olarak, Arıkan, siyasi süreçlerde en önemli faktörün samimiyet olduğunu ve kamuoyunun, tarafların gerçekten çözüm aradığını görmesi gerektiğini vurguladı. Samimi bir çözüm ortaya konmadığı sürece, bu tür süreçlerin başarıya ulaşmasının zor olduğunu belirtti. Kaygıların giderilmesi ve tüm tarafların çözüm odaklı hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Arıkan'ın açıklamaları, Saadet Partisi'nin siyasi süreçlerdeki şeffaflık, adalet ve toplumsal sorumluluk anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi. Partisi olarak, ekonomik sorunlar, toplumsal adalet ve siyaset anlayışındaki yanlışları düzeltme adına etkin bir duruş sergilemeye devam edeceklerini belirten Arıkan, milletin güvenini kazanmak için çalışacaklarını ifade etti.

Kaynak: DHA