Mahkeme, eski eşle olan ilişkisini güven sarsıcı bir davranış olarak değerlendirerek, davalı tarafın sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine karar verdi. İstinaf mahkemesi de bu kararı hukuka uygun bularak onayladı.
Fatma B., 2019 yılında evlendiği jeoloji mühendisi Mesut B.'nin eski eşiyle sık sık iletişime geçtiğini, birlikte tatile gittiklerini iddia ederek boşanma davası açtı. Mahkeme, çiftin evliliklerinin temelinden sarsıldığını ve bu durumun boşanma için yeterli bir sebep olduğunu belirtti. Ayrıca, davalı Mesut B.'nin eski eşine banka aracılığıyla para gönderdiği, gizlice tatil yaptığı ve bu davranışlarının çeşitli delillerle kanıtlandığı vurgulandı. Mahkeme, davalıyı ağır kusurlu bularak, boşanma kararını verdi ve davacı eşi Fatma B.'ye 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
İstinaf Mahkemesi Kararı Onayladı
Davalı Mesut B.'nin itirazı üzerine dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Hukuk Dairesi tarafından yeniden incelendi. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu ve herhangi bir yanlışlık yapılmadığını belirtti. Kararda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıyla ilgili delillerin eksiksiz şekilde toplandığı, yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu ifade edildi. Ayrıca, davalı kocanın eski eşiyle sık görüşmesinin ve ona düzenli olarak para göndermesinin güven sarsıcı bir davranış olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
Sadakat Yükümlülüğüne Aykırılık
Fatma B.’nin avukatı Senem Yılmazel, müvekkilinin boşanma davasını sadakat yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle açtığını belirtti. Yılmazel, davalı kocanın eski eşiyle çok sık görüştüğünü ve bu durumun HTS kayıtlarıyla kanıtlandığını söyledi. Ayrıca, davalı Mesut B.'nin iş amaçlı şehir dışına çıktığını söylemesine rağmen eski eşiyle birlikte tatile gitmiş olması da otel kayıtlarıyla ortaya çıkarıldı. Tanık ifadeleri ve diğer deliller de davanın lehine sunuldu.
Avukat Yılmazel, "Eski eşle görüşmenin güven sarsıcı olduğu ve davalı tarafından yapılan para transferlerinin de boşanma sebebi olarak değerlendirildi. Eşinin eski eşiyle ilişkisini sürdürmesi, davalı tarafın sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gösteriyor" dedi. Yılmazel, mahkemenin verdiği kararın doğru olduğunu ve bu tür durumlarda sadakat yükümlülüğüne uymayan eşlerin sorumlu tutulması gerektiğini ifade etti.
Bu davanın, sadakat yükümlülüğünün ihlali ve güven sarsıcı davranışların boşanma ve manevi tazminata yol açabileceği yönündeki yargı içtihadını pekiştiren bir örnek olduğu belirtiliyor. Evlilik içindeki güvenin zedelenmesi durumunda, mahkemelerin benzer davalarda benzer kararlar alabileceği ifade ediliyor.