Macron, "Gazze'deki bu kadar sivil ölümünü hiçbir şey justification edemez." dedi. Fransa'nın Gazze'deki ateşkese, İsrailli tutukluların serbest bırakılmasına, sivil nüfusun korunmasına ve Gazze Şeridi'ne insani yardımın ulaştırılmasına yönelik sürekli çağrılarda bulunduğunu ifade etti.
Lübnan'daki durumla ilgili olarak Macron, orada da bir ateşkesin gerekli olduğunu ve Fransa'nın bunu sağlamak için Amerika Birleşik Devletleri ve diğer müttefikleriyle çalıştığını söyledi. Ayrıca Fransa'nın, bu bölgelerdeki saldırıları durdurmak için İsrail'den hem Lübnan'a hem de Gazze'ye askeri ihracatını askıya alması talebinde bulunduğunu açıkladı.
Macron’un açıklamaları, sivil ölümlere yol açan devam eden İsrail ile Filistin grupları arasındaki çatışmaların ortasında geldi. Fransa Cumhurbaşkanı'nın sivil kayıpları güçlü bir şekilde kınaması ve Gazze'deki insani krizi ele almak için derhal harekete geçme çağrıları, bu bölgedeki karmaşık ve değişken duruma Fransa'nın bakış açısını vurgulamaktadır.
Ateşkes, tutukluların serbest bırakılması, sivillerin korunması ve engelsiz insani erişim çağrısı yaparak Macron, ilgili tüm tarafları şiddeti azaltmak ve Gazze'deki sivil nüfusun acılarını gidermek için somut adımlar atmaya çağırıyor. İsrail'in Lübnan ve Gazze'ye askeri ihracatını askıya almasında ısrar etmesi, Fransa'nın İsrail'i askeri operasyonlarını durdurması için diplomatik ve ekonomik etkisini kullanmaya istekli olduğunu da göstermektedir.
Genel olarak, Macron'un açıklamaları, Fransa'nın İsrail-Filistin çatışmasında barışçıl bir çözüm bulma konusundaki kararlılığını ve masum hayatları tehlikeye atan orantısız güç kullanımına karşı taviz vermeyen tutumunu yansıtıyor. Uluslararası toplulukta önemli bir aktör olarak Fransa'nın bu konudaki açık pozisyonu önemli bir ağırlığa sahiptir ve etkilenen bölgelerde acil insani yardım sağlamaya yönelik yenilenen çabalara katkıda bulunabilir.