GÜNDEM

Latmos Kazgagası: Yeni Keşfedilen Endemik Bitki Türü Tehlike Altında

Aydın Söke`de yer alan Latmos Antik Kenti'nde halk arasında Kazgagası olarak bilinen, Haşhaşgiller ailesinden yeni bir bitki türü keşfedildi.

Abone Ol

 Latmos Kazgagası olarak adlandırılan bitki, endemik özelliği ile dikkat çekiyor ancak bölgedeki madencilik faaliyetleri nedeniyle yok olma riski taşıyor.

Latmos Antik Kenti’nin Bafa Gölü’nün kuzeyinde bulunan bölgesinde Adnan Menderes Üniversitesi'nden Beyin ve Sinir Cerrahı Dr. Öğretim Üyesi Varol Aydın tarafından keşfedilen bitki, Ege Üniversitesi (EÜ) Botanik Bahçesi Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım tarafından bilim literatürüne kazandırıldı. Yeni tür, bilimsel olarak 'Corydalis varolaydinii' ve halk arasında 'Latmos Kazgagası' olarak adlandırıldı.

Prof. Dr. Yıldırım, Dr. Varol Aydın’ın Latmos bölgesinde keşfettiği bitkinin fotoğraflarını kendisine gönderdiğini belirtti. Saha çalışması yaparak bitkinin yeni bir tür olduğunu tespit ettiklerini ve ilgili makaleyi yayımladıklarını ifade etti. Yıldırım, “Corydalis cinsinde yaklaşık 500 tür bulunuyor ve bu cins, Haşhaşgiller ailesinin tür bakımından en zengin cinslerinden biridir. Türkiye'de şimdiye kadar keşfedilen bu yeni türle birlikte toplamda 16 Corydalis türü mevcut ve endemik tür sayımız 7'ye yükselmiştir,” şeklinde konuştu.

Latmos bölgesi, 600 milyon yıllık gnays kayalarından oluşuyor ve burada 8 bin yıl öncesine tarihlenen kaya resimleri bulunuyor. Ancak, son yıllarda artan madencilik faaliyetleri bu bölgenin doğal ve kültürel mirasını tehdit ediyor. Prof. Dr. Yıldırım, “Madencilik faaliyetleri nedeniyle Latmos bölgesinde ciddi bir tahribat yaşanıyor. Yeni keşfedilen Latmos Kazgagası türü ve benzeri endemik bitkiler, bu yoğun tahribat nedeniyle büyük bir tehlike altına girdi. Alan için milli park veya doğa koruma alanı statüsü gibi koruma çalışmalarının hızla başlatılması gerekiyor,” dedi.

Prof. Dr. Yıldırım, maden faaliyetlerinin bu nadir bitki türlerini ve bu bitkilerle beslenen birçok canlıyı tehdit ettiğini vurgulayarak, “Hızla ilerleyen bu tahribat, yeni keşfedilen bitkilerimizi ve bölgenin ekosistemini yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor,” şeklinde uyarıda bulundu.