7 il ve 86 ilçeden gelen suç delilleri, bölgedeki 5 farklı şube müdürlüğünde titizlikle inceleniyor. Ancak bu şubeler arasında en kritik işlevi gören ve suçların aydınlatılması için en önemli raporların üretildiği birim, Biyoloji İnceleme Şube Müdürlüğü’dür. Burada, insan vücuduna ait kan, kıl, tüy, meni gibi biyolojik sıvılardan DNA izole edilip, gen bölgeleri üzerinde yapılan çalışmalarla her kişiye ait DNA profilleri oluşturulmakta ve raporlanmaktadır. Bu süreç, suçlunun ortaya çıkmasında büyük bir yardımcı rol oynamaktadır.

Duyguya Yer Yok: Tarafsız ve Bilimsel Analiz

Biyoloji İnceleme Şube Müdürlüğü’nde yapılan çalışmalarda, duyguya yer yoktur. Şube personeli, her bulguyu titizlikle inceler, ancak olayın arka planına, tarafların kimliklerine, yaşlarına ya da cinsiyetlerine dair hiçbir bilgiye sahip olmazlar. Çünkü burada temel amaç, bilimsel metotlarla objektif ve tarafsız sonuçlar sunmaktır. Biyolojik İnceleme Uzmanı Fuat Yiğiter, "Biz burada bilimsel metotlarla, tarafsız bir şekilde sonucumuzu veriyoruz," diyerek, duygu veya önyargıların çalışmaları etkilemesine asla müsaade edilmediğini belirtiyor. Çalışmalar, sadece ve yalnızca suçun çözülmesi için yapılır; kimseye ayrıcalık tanınmaz, sadece bilimsel veriler ve analizler geçerlidir.

Her Şey Bir Biyolojik Delil Olabilir

İnsan, günlük yaşamında kullandığı her eşya veya temas ettiği her şeyde bir iz bırakır. Bu izler, suçların aydınlatılmasında önemli biyolojik deliller haline gelir. Örneğin, basılan bir toprağa, içilen bir su bardağına, giyilen bir kıyafete veya tutulan bir toplu iğneye kadar her şey biyolojik bir iz bırakabilir. Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı, bu biyolojik delillerin toplanması ve analiz edilmesi konusunda son derece dikkatli bir yaklaşım sergiler. Delil güvenliği sağlanarak, suça dair gerçek suçluya ulaşılmaya çalışılır. Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale, Kocaeli, Kütahya ve Yalova illerinde işlenen suçların aydınlatılmasında kritik bir rol oynayan laboratuvar, bu illerden gelen delilleri çeşitli şubelerde analiz etmektedir.

Delil Güvenliği ve DNA Analizi

Karadeniz'de Fındık İhracatında Büyük Artış! Karadeniz'de Fındık İhracatında Büyük Artış!

Biyoloji İnceleme Şube Müdürlüğü’nde yapılan analizler, insana ait biyolojik sıvılardan DNA izolasyonu ile başlar. Kan, kıl, tüy, meni gibi sıvılardan DNA izole edilip çoğaltılır ve bu veriler üzerinden her kişiye ait DNA profilleri oluşturulur. Ancak burada en önemli adım, delil güvenliğini sağlamaktır. Şube müdürlüğünde görevli personel, her delil üzerinde karışıklık olmaması için titizlikle çalışırken, tüm kişilerin DNA örnekleri de kayda alınır. Bu sayede hiçbir delilin kaybolması veya karışması engellenir. Yiğiter, "Bütün derdinizi kapının ardında bırakmanız lazım. Çok az miktarlarda bile DNA analizi yaparak, sonuç elde edebilirsiniz," diyerek, bu hassasiyetin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

6 Bin Bulgu ve Yüksek Teknoloji Kullanımı

2024 yılı itibarıyla, Biyoloji İnceleme Şube Müdürlüğü, yaklaşık 6 bin bulgunun analizini yapmıştır. Bu bulgular arasında hırsızlık, cinayet, yaralama, tecavüz ve babalık davaları gibi çeşitli suçlarla ilgili örnekler yer almaktadır. Analizlerde son teknoloji cihazlar ve özel analiz kitleri kullanılarak, nanogram seviyesinde DNA örnekleriyle inceleme yapılır. Bu cihazlar, çok küçük miktarlardaki biyolojik delilleri dahi tespit edebilecek kadar hassastır. Özellikle UV ışık ve özel gözlüklerle, gözle görülmeyen kan örnekleri bile tespit edilebilir. Hatta luminol adı verilen kimyasal maddelerle, kanın eser miktarları dahi tespit edilerek, delil elde edilebilir.

Kesin ve Tarafsız Raporlar

Biyoloji İnceleme Şube Müdürlüğü, DNA analizlerini yaparken son derece kesin sonuçlar ortaya koyar. Yiğiter, "Biyolojik inceleme ya siyahtır ya beyazdır, bunun ortası yoktur," diyerek, gri bir alanın bulunmadığını belirtmektedir. Herhangi bir belirsizliğe veya tahminde bulunulmaz. Raporlarda, ‘uyumludur’ ya da ‘farklıdır’ gibi kesin ifadeler kullanılır ve bu sonuçlar, şüphelilerin suçla olan bağlantısını net bir şekilde ortaya koyar. Ayrıca, masum bir kişinin suçlu olma olasılığı ortadan kaldırılır ve böylece kişilerin aklanmasına da katkı sağlanır.

Tarafsızlık ve Duygusuzluk

Fuat Yiğiter, suçların çözülmesinde duyguların rol oynamadığını bir kez daha vurgulayarak, “Bizim işimiz sadece şüpheliyi olay yerinde tespit etmek değil, aynı zamanda uymuyorsa da uymadığını belirtmektir. Duygularımızın bizi etkilemesine müsaade etmiyoruz," diyor. Gerçekten de, olayın tüm ayrıntılarını ve tarafların kimliklerini bilmeden çalışmak, burada yapılan incelemelerin tamamen objektif ve bilimsel bir zemine dayanmasını sağlar. İlgili kişilerin yaşı, cinsiyeti, dili, dini gibi özellikleri bu işin dışında bırakılır. Bu şekilde, her analiz kesin bir sonuca ulaşarak, suçların aydınlatılmasına yardımcı olur.

Kaynak: DHA