Erbaa’nın hemen hemen bütün köylerde bulunan ambarlarda ahşap mimari ve süsleme bakımından dikkat çekiyor. Pelit, meşe ve gürgen ağaçlarından imal edilen ambarlar, ahşap perdelerin birbirine geçirilmesiyle çantı tekniğinde yapılmış. Köşeleri kurt boğazı geçme yöntemiyle bağlanan ambarlar, genellikle kareye yakın bir özellikte. Ambarlar arazi yapısına göre ve sağlamlık kazandırmak amacıyla toprak zemine bağlanmış, diğer kısımlar ise tomruklardan oluşturulan platform üzerine oturtulmuş. Ambarların kapılarının ahşap oyma ve ahşaba farklı şekiller vermek suretiyle süslendiği görülüyor. Günümüzden 100-150 yıl öncesinde yapılan bu ambarların küçük onarımlarla hala ayakta durduğu ve kullanıldığı görülüyor.
‘BİZE KALAN MİRAS’…
Gökal Kasabası Yavuz Sultan Selim Mahallesinden Emin Çetinkaya kendi bulundukları kasaba’da dâhil olmak üzere civar tüm köylerde yüzyıllardır ambarların var olduğunu ve ambarların vatandaşların vazgeçilmezleri olduğunu ifade etti.
Çetinkaya “Ambarlarımız 150-200 yıllık. Ambarlarımız dedelerimizden babalarımıza babalarımızdan bize kalan ve süre gelen bir miras. Ambarlar bizlerin vazgeçilmezi. Tarım ile uğraşan herkesin evinin önünde veya ortak kullanımda mutlaka bir ambar vardır. Ancak günümüz teknolojisinin gelişmesi ile birlikte ambarlar eski cazibesini kaybetmek üzere. Aslında ambarlar bizim kültürümüzü gösteren birer miras” diyerek bu ambarların korunup gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini ifade etti.