Ofluoğlu'na göre, son 10 günde 15, 2024 yılında ise 311 kadının öldürüldüğü gerçeği kabul edilemez bir tablo. Geçtiğimiz günlerde Gaziantep'te bir babanın hamile eşi ve 4 çocuğunu katletmesi, bu sorunun ne denli vahim boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Ofluoğlu, hükümetin etkin politikalar üretmemesini ve psikolojik sorunları ya da kadına yönelik şiddeti tek sorumlu olarak göstermeyi kabul etmediğini vurguluyor. Ona göre, haksız tahrik ve iyi hal indirimleri cinayetleri adeta teşvik eden bir hal almıştır. Mahkemelerin verdiği kararlar, erkek katillerin kadınları bir kez daha öldürmesine yol açmaktadır.
Ofluoğlu'nun çözüm önerisi ise köklü bir zihniyet değişikliğidir. Ona göre, kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir yaklaşım benimsenmelidir. Yani, şiddeti meşrulaştıran, normalleştiren ve caydırıcılığını kaybeden hukuk sisteminin acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin ve kalıcı çözümler üretilmeli, kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kapsamlı politikalar hayata geçirilmelidir. Yargı sistemindeki sorunların da ele alınarak, erkek katillerin cezasızlık refleksinin önüne geçilmesi elzemdir. Ancak böylesi köklü bir dönüşüm ile kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilir ve kadınların yaşam hakkı korunabilir.