Yaklaşık bin dekar alanda ekimi yapılan bu patlıcan türü, yöre halkı tarafından geleneksel yöntemlerle toplanıyor ve kurutmalık, reçel, turşu gibi 50 farklı şekilde değerlendiriliyor.
Yemliha ve Ebiç mahallelerinde üretilen Yamula patlıcanı, Kızılırmak Nehri'nin iki mahalleyi ayırdığı bölgede, bölge ekonomisi için önemli bir kaynak oluşturuyor. Bu yılki hasat hakkında bilgi veren çiftçiler, rekoltenin 1.500-2.000 ton arasında olduğunu belirtti. Ancak bazı çiftçiler, bu sene mahsullerin değerinin düştüğünü ve işçilik maliyetlerinin karşılanamadığını ifade etti. Ahmet Aydemir (63), "Yamula patlıcanı üretiyorum. 40 yıldır bu işi yapıyorum ama bu yılki durum pek iç açıcı değil. Mahsullerimiz yeterince değer kazanmadı ve işçilik maliyetlerini karşılayamıyoruz" dedi.
Diğer bir çiftçi Cengiz Devinç (55), yüksek girdi maliyetleri ve işçi ücretlerinin hasat maliyetlerini aşarak çiftçiyi zor durumda bıraktığını dile getirdi. "Girdi maliyetleri yüksek ve işçilik ücretleri hasat maliyetlerini karşılamıyor. Mağdur durumdayız. Bu yılın patlıcanı, önceki yıllara göre lezzet olarak da tatmin edici değil" diye konuştu.
Patlıcanın özellikleri hakkında bilgi veren Devinç, "Yemliha ve Ebiç'te yetişen bu patlıcan türü çok lezzetli ve çok çeşitli yemeklerde kullanılabiliyor. Ancak tanıtım eksikliği nedeniyle daha geniş kitlelere ulaşamıyoruz. Kayseri dışında pek bilinmiyor" dedi.
Gökhan Karaaslan (35) ise, Yemliha patlıcanının lezzetinin ve aromasının çok özel olduğunu ve Türkiye genelinde daha tanınması gerektiğini belirtti. "Bu yıl hasat başarılıydı ama fiyatlar oldukça düşük. Çiftçi olarak bu yıl zor bir dönem geçiriyoruz. Patlıcanlarımız tarlada kalıyor ve işçilik masraflarını karşılayamıyoruz" dedi.
Karaaslan ayrıca, daha bilinçli bir üretim süreci ve sözleşmeli üretimle çiftçilerin korunması gerektiğini vurguladı. "Çiftçi Kayıt Sistemi'nde kayıtlı ürünlerin denetlenmesini ve üretim sürecinin daha düzenli hale getirilmesini talep ediyoruz" diye ekledi.