İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, F.T.'nin yakalanması için uzun süredir çalışma yürütüyordu.
F.T., 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından mahkum edilmişti. Bu suçlar oldukça ağır olmakla birlikte, toplumun en savunmasız kesimi olan çocuklara yönelik işlenmişlerdi. Çocuk istismarı ve kişi hürriyetinden yoksun kılma suçları, mağdurların uzun vadede psikolojik ve sosyal açıdan ciddi şekilde etkilenmesine neden olabilen eylemler olarak kabul edilmektedir.
F.T., mahkeme tarafından toplam 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak, kesinleşen cezasına rağmen, F.T. uzun yıllar boyunca kaçmayı başarmış ve adalet sisteminden kaçmıştı. Hükümlünün cezadan kaçmasının nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, güçlü bir sosyal ağ veya maddi imkanlara sahip olması ihtimali akla gelmektedir.
Nihayet, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, F.T.'nin saklandığı adresi tespit etti ve operasyon düzenledi. Operasyon sırasında herhangi bir dirençle karşılaşılmadığı ve F.T.'nin teslim olduğu bildirildi. Gözaltına alınan F.T., emniyetteki işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.
Bu olay, Türkiye'deki adalet sisteminin etkinliği ve suçluların cezalarından kaçmasını önleme konusundaki zorluklarını gözler önüne sermektedir. Uzun yıllar boyunca aranan bir hükümlünün nihayet yakalanması, hem emniyet güçlerinin kararlılığını hem de adalet sisteminin işleyişindeki zorlukları göstermektedir. Özellikle ağır suçlardan mahkum olan kişilerin cezalarını çekmeleri ve topluma yeniden kazandırılmaları, Türkiye'nin adalet sistemi için önemli bir gündem maddesi olmaya devam edecektir.