Uzun yıllar nesli tükenmekte olan Karakılçık Buğdayı, son dönemde değerini bulmaya başladı. Besleyiciliği ve lezzetli tadıyla öne çıkan bu özel atalık tahılımız, çok yaygın olmasa da, onu değer veren üreticiler tarafından ekimi artırılmaya çalışılıyor.
Başakları siyah renge çalan, bu özelliğinden dolayı adını alan Karakılçık Buğdayı, iri taneli ve sert bir tahıldır. Yeni nesil öğütme teknikleriyle işlenmesi zor olan ve düşük kârlı bu buğday türü, diğer buğdaylardan daha geri planda kalmıştır. Biçerdöver makineleriyle hasat edilmesi de zor olduğundan, çoğunlukla geleneksel yöntemlerle, orakla biçiliyor.
Günümüzde Ege Bölgesi başta olmak üzere, Kastamonu, Hatay, Samsun, Adana, Tokat gibi illerde de üretilen Karakılçık Buğdayı'nın ana vatanı Türkiye toprakları. Dolayısıyla ülkemizin en önemli atalık buğday cinslerinden biri olarak kabul ediliyor.
Karakılçık Buğdayı'nı değerli kılan birçok özelliği var. Öncelikle, Türk damak zevkine oldukça uygun, aromalı bir yapısı bulunuyor. Modern tahıllarda görülen, sindirim sistemini zorlayan ve hastalıklara yol açan genetik değişimler de bu buğdayda bulunmuyor. Birkaç bin yıldır var olan ve genetiğini koruyan Karakılçık Buğdayı, muadil tahıllara göre besin değerleri 50 kat daha fazla. Düşük glisemik indeksi, yüksek protein ve lif oranları, selenyum, vitamin ve mineral içeriği ile öne çıkıyor.
İçerdiği pek çok faydalı bileşen sayesinde Karakılçık Buğdayı, sağlıklı beslenme açısından önemli bir yer tutuyor. Son yıllarda değerinin anlaşılmasıyla birlikte, üretimi ve tüketimi de artmaya başladı.
