Sempozyum, kanser hastalarının yaşam kalitesini etkileyen bu önemli sağlık sorununa dair en güncel yaklaşımların tartışıldığı bir platform sunarken, katılımcılara teorik dersler, canlı olgu sunumları ve pratik uygulamalarla zenginleştirilmiş bir deneyim sundu. Etkinlik, İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde düzenlendi ve yurt içi ile yurt dışından gelen uzmanların katkılarıyla renkli ve verimli bir ortam sağladı.
Disiplinler Arası Yaklaşımla Kanser Ağrısına Çözüm Arandı
Sempozyumun açılışında konuşan İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı ve sempozyum başkanı Doç. Dr. Edip Gönüllü, kanser ağrısı tedavisinde disiplinler arası iş birliğinin önemini vurguladı. Gönüllü, kanserin bir hastalık olarak sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal açıdan da büyük zorluklar oluşturduğunu belirtti. Kanser hastalarının yaşadığı ağrıların, tedavi sürecini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen en önemli semptomlardan biri olduğuna dikkat çeken Gönüllü, sempozyumda gerçekleştirilen canlı olgu sunumları ve interaktif seanslarla katılımcılara bilimsel bir şölene katılma fırsatı sunduklarını ifade etti. Ayrıca, konuşmalarında sempozyumu yakın zamanda kanserden vefat eden babasına ithaf ettiğini belirterek, duygusal bir bağ kurdu.
Geleceğin Tedavi Yöntemlerine Işık Tutuldu
Sempozyumda yapılan konuşmalarda, kanser ağrısının tedavisindeki en güncel ve etkili yaklaşımlar detaylı bir şekilde tartışıldı. İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Adnan Yamanoğlu, sempozyumun, kanser ağrısı tedavisindeki yenilikçi ve etkili yöntemleri tartışmak ve meslektaş dayanışmasını güçlendirmek adına önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Yamanoğlu, “Bu sempozyum, alanında uzman hocalarımızın katılımıyla kanser ağrısının tedavi sürecindeki farklı disiplinleri ve yöntemleri incelememiz için değerli bir fırsat sunuyor. Tanıdan tedaviye, farmakolojik yöntemlerden girişimsel yaklaşımlara kadar her alanda bilimsel bilgileri derinlemesine ele alıyoruz,” dedi. Böyle bir etkinliği İzmir'de gerçekleştirmekten duyduğu gururu dile getiren Yamanoğlu, bu tür toplantıların sağlık alanındaki bilgi paylaşımına büyük katkı sunduğunu vurguladı.
Multidisipliner Bir Yaklaşım Gerekliliği ve Yenilikçi Çözümler İçin Fırsat
Sempozyumda yapılan diğer konuşmalarda ise, kanser ağrısının tedavisinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiği üzerinde duruldu. İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Görkem Yaman, sempozyumun katılımcılara farklı bakış açıları kazandırarak, yenilikçi tedavi yöntemleri konusunda önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. Yaman, “Kanser ağrısı tedavisi, sadece bir alanın uzmanlığıyla çözülemez; tıp, psikoloji, fizyoterapi ve diğer ilgili branşların iş birliği gerektiren bir süreçtir. Bu sempozyum, tedavi süreçlerinde yenilikçi çözümleri keşfetmek için değerli bir fırsat sunuyor,” şeklinde konuştu.
Canlı Uygulamalara Tanıklık Edildi
İki gün süren sempozyumda, katılımcılar ayrıca ameliyathane ortamında gerçekleştirilen canlı uygulamalara da tanıklık ettiler. Bu uygulamalarda, kanser ağrısının tedavisinde kullanılan ileri düzey yöntemler detaylı şekilde ele alındı. Kordotomi, spinal kord stimülatörleri ve nörolitik bloklar gibi girişimsel tedavi yöntemleri, sağlık çalışanlarının bilgi ve becerilerini geliştirmelerine olanak sağladı. Canlı olgu sunumları, sempozyumun bilimsel içeriğini güçlendirirken, sağlık profesyonellerinin pratik deneyim kazanmalarına yardımcı oldu.
Gelecek Yıllarda Devam Edilecek Eğitim Programları
İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu sempozyumun başarılı bir şekilde tamamlanmasının ardından, gelecekte de sağlık çalışanları için benzer organizasyonlar düzenlemeyi hedefliyor. Bu tür etkinliklerle, sağlık profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşarak, tedavi süreçlerini daha etkili hale getirmeleri amaçlanıyor. İzmir Bakırçay Üniversitesi ve İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sağlık alanındaki bu tür sempozyumların önemini vurgulayarak, sürekli gelişim ve eğitim için çalışmalarını sürdürüyor.
Bu etkinlik, kanser ağrısının tedavisindeki güncel yaklaşımları ele alırken, aynı zamanda sağlık alanındaki multidisipliner iş birliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.