GÜNDEM

Kalp Hastası Kardeşler, İzmir’de Sağlıklarına Kavuştu

Manisa’da yaşayan, nadir görülen doğuştan kalp hastalıklarıyla mücadele eden İsmail Efe Can (14) ve Gülşen Can (3,5) kardeşler, İzmir’deki başarılı ameliyatlarla sağlıklarına kavuştu.

Abone Ol

İki kardeşin ameliyatları, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tıp Fakültesi'nde, uzman ekip tarafından gerçekleştirildi. SBÜ İzmir Tıp Fakültesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Nihat Çine, yaptığı açıklamada, her iki çocuğun kalp probleminin doğuştan kalp hastalıkları arasında sadece yüzde 2-3 oranında görüldüğünü belirterek, aynı anda iki kardeşte bu durumun ortaya çıkmasının oldukça nadir bir vaka olduğunu vurguladı.

İki Kardeşte Aynı Kalp Problemi

Manisa’da yaşayan Hafize ve Muammer Can çiftinin çocukları İsmail Efe Can ve Gülşen Can’a doğuştan kalp hastalığı teşhisi kondu. İsmail Efe Can’a, üç yaşında ilk ameliyatı yapıldıktan sonra kalbinin sol tarafındaki kapakta kaçak gelişti. Geçtiğimiz hafta bu sorunun çözülmesi için ikinci kez ameliyat oldu. Küçük kardeşi Gülşen Can’a ise, doğumundan sonra yapılan kontrollerde kalbinde üfürüm tespit edildi ve bir yıl sonra kalbindeki delik ve kapak problemi de ortaya çıktı. Ağustos ayında ilk ameliyatını geçiren Gülşen Can, geçtiğimiz günlerde ise ikinci kez ameliyat oldu. İki kardeşin ameliyatları, 3 ay arayla SBÜ İzmir Tıp Fakültesi Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Erken Müdahale Hayati Önem Taşıyor
Doç. Dr. Nihat Çine, kalp hastalıklarının erken teşhisinin ve müdahalesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Çine, "Her iki kardeşte de benzer kalp problemleri vardı. Ağabeyin önceki ameliyatından sonra kalp kapaklarında bir kaçak oluştu. Küçük kardeş ise doğduğunda hiç ameliyat olmamıştı ve kalbinde ciddi bir delik ve kapak yetmezliği bulunuyordu. İlk olarak küçük kardeşi ameliyat ettik, kalbindeki deliği kapatıp, kapağını onardık. Ardından büyük kardeşin ameliyatını gerçekleştirdik ve kalp kapağındaki kaçağı giderdik. Şu an her iki çocuğu da sağlıkla taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi.

Aksi takdirde, hastalığa müdahale edilmemesi durumunda kalpte büyüme ve kalp yetmezliği riski bulunduğunu belirten Çine, "Erken müdahale edilmediğinde, hem ameliyat riski artar hem de problemler büyür. Bu yüzden kalp problemleri olan bir aile bireyi varsa, diğer aile bireylerinin de mutlaka düzenli kontrollerden geçmesi gerekir" şeklinde uyarıda bulundu.

Anne ve Babadan Zorlu Bir Süreç Paylaşımı
İki çocuğunun teşhis ve tedavi sürecini anlatan anne Hafize Can (41), "Oğluma 5 aylık hamileyken yapılan anomali taramasında kalbinde delik olduğu tespit edildi. Doğduktan sonra ameliyat olması gerektiği söylendi. Bu haber, bizler için büyük bir şoktu. O zaman dünyamız başımıza yıkıldı. 2013 yılında ilk ameliyatını oldu, ancak kapaklarında kaçak meydana geldi. Bu süreç devam etti, ama geçen hafta ikinci ameliyatını oldu. Küçük kızımda ise doğduktan sonra kalbinde üfürüm olduğu söylendi ve bir yıl önce kalbinde delik olduğu tespit edildi. Bir yıl boyunca düzenli kontrollerini yaptırdık. Nihayetinde, her iki çocuğum için de ameliyat kararı verildi. Ağustos ayından beri gerçekten zorlu günler geçirdik, ama şu an çok şükür her şey yolunda" dedi.

Baba: "Çocuklarımız Artık Sağlıklı"
Baba Muammer Can (43) ise yaşadıkları süreci, "Başlangıçta her şey çok zorlayıcıydı. Çocuklarımın bu kadar küçük yaşta böyle büyük bir ameliyat geçireceği düşüncesi içimizi çok acıtıyordu. Ama doktorlarımız, bize nasıl bir yol izlememiz gerektiğini sabırla açıkladılar. Biz de onlara güvendik ve çocuklarımızı emanet ettik. Gerçekten çok zorlu bir süreçti, ama çocuklarımız kısa süre içinde iyileşmeye başladılar. Şu an gözle görülür hiçbir kısıtlamaları yok. Koşuyorlar, futbol oynuyorlar, her şeylerini rahatlıkla yapabiliyorlar. Ameliyat yapılacağı söylendiğinde çevremizdeki insanlar 'Bu çocuklar neden ameliyat oluyor?' diye sordular. Ama biz hekimlerimize güvendik ve ilerisi için en iyisi bu olacağına inandık. Şimdi çocuklarımız çok sağlıklı" şeklinde ifade etti.

Bu başarılı ameliyatlar, hem aileyi hem de sağlık ekiplerini mutlu ederken, erken müdahalenin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.