Özgener, İzmir'in ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak projelerden biri olan Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile ilgili ihale sürecinin başladığını duyurarak, “Bayındır OSB’nin alt yapısının 2025 yılına kadar tamamlanmasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Toplantı İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz’ın yönetiminde yapıldı. Mahmut Özgener, konuşmasına ekonomik belirsizliklerin ve zorlu koşulların şirketler üzerinde yarattığı etkiler hakkında değerlendirmelerde bulunarak başladı. 2025 yılı için en önemli faktörlerin, enflasyon oranı ve para politikasındaki sıkılaşmalar olacağına işaret etti. Özgener, özellikle enflasyonun tedavi edilmesinin tek bir yöntemle mümkün olmadığını belirterek, “Sinsi ve inatçı bir ekonomik hastalık olan enflasyonu sadece tek bir ilaçla tedavi etmek mümkün değil. Çok farklı tedavi yöntemlerini aynı anda kullanmak gerektiğini her zaman ifade ediyoruz” dedi. Özgener, 2024 yılının sonunda açıklanacak enflasyon verisi ve Para Politikası Kurulu’nun faiz kararlarının çok kritik olduğunu vurguladı ve bu sonuçların, ihtiyaç duyulan öngörülebilirliğin sağlanmasına yardımcı olacağını umduğunu söyledi.
Ekonomik Belirsizlik ve Güven Vurgusu
Özgener, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2024 yılsonu enflasyon tahminini yüzde 38'ten yüzde 44’e yükseltmesinin ardından, 2025 yılı için tahminlerinin yüzde 14’ten yüzde 21’e çıkardığına dikkat çekti. Bu revizyonun, enflasyonun ana eğilim ve ataletinin etkisiyle gerçekleştiğini belirten Özgener, “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi gösterse de, dezenflasyon süreci açısından risk oluşturmaya devam ediyor” dedi. Özgener, enflasyonla mücadelenin başarısı için sadece sanayicilerin değil, sokaktaki vatandaşın da bu mücadeleye güven duyması gerektiğini ifade etti.
Asgari Ücret ve Fiyatlama Davranışları
Özgener, ekonomideki olumsuz etkileri engellemek adına aralık ayında açıklanacak asgari ücretin de kritik öneme sahip olduğunu belirtti. “Şu anda ihtiyacımız olmayan tek şey, asgari ücretin ekonomide yeni olumsuzluklara yol açacak şekilde bir istihdam ve maliyet sarmalına neden olmasıdır” diye konuşan Özgener, enflasyonu düşürmek için gerekli tüm para, maliye ve ücret politikalarının zamanında alınacağına olan inancını yineledi. “Enflasyonun düşürülebileceği konusunda tüm kesimleri ikna eden politikalar alınması durumunda, fiyatlama davranışlarının düzeleceğine ve ekonomik öngörülebilirliğin artacağına inanıyoruz” dedi.
Bayındır OSB ve Diğer Projeler
Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapı çalışmalarına ilişkin bilgi veren Mahmut Özgener, “Odamızın yürütücüsü olduğu projelerden Bayındır OSB'de ihale sürecinin başlamasından memnuniyet duyuyoruz. Kentimizin yeni tarım üssünün altyapısının 2025’te tamamlanmasını hedefliyoruz” dedi. Bayındır OSB için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan altyapı işlerinin arasında yol, içme suyu, yağmur suyu, çevre duvarı, elektrik dağıtım şebekesi, çevre aydınlatma ve telekom şebekesi gibi önemli çalışmalar yer alıyor.
Dikili Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki altyapı yatırımlarının hızla devam ettiğini belirten Özgener, bu projelerin Dünya Bankası kredisi kapsamında gerçekleştirilen Jeotermal Sondaj Kuyuları ihalesiyle desteklendiğini açıkladı. Kınık Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tarıma Dayalı İhtisas OSB'de de ihale süreçlerinin başladığını belirten Özgener, Kemalpaşa Lojistik Merkezi Projesi'nin ise İmar Uygulama, Parselasyon Planı ve Harita TUS işlerinin yanı sıra yapıların ve master planın tasarımı için de ihale süreçlerinin tamamlandığını söyledi. Ayrıca, Kemalpaşa Lojistik Merkezi için Yönetim Kurulu onayı ve sözleşmelerin imzalanmasının ardından sahada çalışmaların hemen başlayacağını ifade etti.
Özgener’in açıklamaları, İzmir’in ekonomik geleceğine yönelik büyük projelerin hızla ilerlediğini ve bu projelerin yerel ekonomiyi güçlendireceğini gösteriyor. Bayındır OSB’nin altyapı çalışmalarının tamamlanması, kent için önemli bir tarım üssü oluşturacak ve bu gelişmelerin bölgesel kalkınma açısından olumlu etkiler yaratması bekleniyor. 2025 yılına kadar tamamlanması hedeflenen projeler, İzmir’in tarım ve lojistik sektörlerindeki kapasitesini önemli ölçüde artıracak ve yeni istihdam olanakları yaratacaktır.