GÜNDEM

İzmir'deki Heyelan Tehlikesi ve Önlem İhtiyacı

İzmir şehrinde her yıl en az bir kez heyelan yaşanmaktadır.

Abone Ol

Başta Narlıdere, Balçova, Konak Kadifekale ve Çiğli Harmandalı olmak üzere, kentin çok sayıda ilçesi çarpık kentleşme nedeniyle heyelan tehlikesiyle karşı karşıyadır.  Kış aylarındaki artan yağışlar, bu bölgelerde yaşayanları risk altında bırakmaktadır. 

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan'a göre, İzmir'de heyelana neden olan üç temel faktör bulunmaktadır: 

Jeolojik koşullar: İzmir'in coğrafi ve jeolojik yapısı, heyelan riskini artıran bir unsurdur. Kentin konumu ve topografik özellikleri, heyelan oluşumuna elverişli bir zemin oluşturmaktadır.

Yağışlar: Kış aylarındaki yoğun yağışlar, zemin yapısını zayıflatarak heyelan tehlikesini tetiklemektedir. Artan yağış miktarı, mevcut sorunun daha da kötüleşmesine neden olmaktadır.

Çarpık kentleşme: İzmir'de hızlı ve plansız kentleşme, bölgedeki doğal denge ve topoğrafyayı bozmuştur. Kontrolsüz yapılaşma, heyelan riskini artıran en önemli faktör olarak öne çıkmaktadır.

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir'de heyelan tehlikesi bulunan Kadifekale ve Harmandalı bölgelerinin ivedilikle imara kapatılması gerektiğini vurgulamaktadır.  Önalan, bu bölgelerdeki kontrolsüz ve plansız yapılaşmanın, heyelan riskini ciddi şekilde artırdığını belirtmektedir.

Kentin diğer heyelan tehlikesi altındaki ilçeleri için de benzer önlemlerin alınması gerektiği öne sürülmektedir. Uzmanlar, İzmir'in doğal denge ve jeolojik yapısına uygun, sürdürülebilir ve planlı kentleşme politikalarının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını dile getirmektedir.  Aksi takdirde, İzmir'in heyelan tehdidi altında kalmaya devam edeceği ve can ve mal kayıplarının yaşanabileceği belirtilmektedir.

İzmir'de heyelan riskinin azaltılması için, yerel yönetimler, plancılar, jeoloji ve jeoteknik mühendisleri arasında yakın işbirliği ve koordinasyon şart görülmektedir. Kapsamlı jeolojik etüdler, risk haritalarının hazırlanması, mevcut yapıların güçlendirilmesi ve yeni yapılaşmanın denetimi gibi önlemlerin ivedilikle alınması gerektiği vurgulanmaktadır.