Olay, 17 Eylül tarihinde Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Selçuk İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri tarafından gerçekleştirilmiştir.
Şüpheli gördükleri iki kişi, R.C. ve Ü.C., gözaltına alınmış ancak ifadelerinin ardından serbest bırakılmışlardır. El konulan tarihi eserlerin, müze müdürlüğü yetkililerince inceleneceği belirtilmiştir.
Bu tür olaylar, ülkemizin zengin tarihi mirasının korunması açısından oldukça önemlidir. Kaçakçılık faaliyetleri, tarihi eserlerin yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılması ve yok olmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, kolluk kuvvetlerinin ve yargı organlarının bu tür suçlarla mücadelesi büyük önem taşımaktadır.
Tarihi eser kaçakçılığı, aynı zamanda kültürel mirasın yok olması anlamına gelmektedir. Bu eserler, geçmişimize ışık tutan, toplumların kimliğini ve tarihini yansıtan değerli varlıklardır. Dolayısıyla, bu tür suçların önlenmesi ve suçluların cezalandırılması, ülkemizin kültürel mirasının korunması açısından hayati önem taşımaktadır.
Öte yandan, ele geçirilen tarihi eserlerin müze yetkililerince incelenmesi ve değerlendirilmesi, bu varlıkların bilimsel açıdan da önemli olduğunu gösterebilir. Arkeolojik kazılar, arkeologlar ve müzeler, geçmişimize ait ipuçlarını ortaya çıkararak, toplumların tarihi, kültürü ve yaşam tarzları hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Bu nedenle, kaçakçılık faaliyetlerinin önlenmesi ve ele geçirilen eserlerin müzelere kazandırılması, bilimsel araştırmalar için de son derece önemlidir.
Sonuç olarak, İzmir'de ele geçirilen 4 heykelcik ve 26 sikke, ülkemizin zengin tarihi mirasının korunması açısından oldukça önemli bir gelişmedir. Kolluk kuvvetlerinin ve yargı organlarının bu tür suçlarla mücadelesi, kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılması için hayati önem taşımaktadır.
