Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe-Kilit operasyonunda, iki PKK mensubu tespit edilerek etkisiz hale getirildi. Ayrıca, Kuzey Suriye'de Fırat Kalkanı bölgesinde bir YPG militanı da öldürüldü.
Türk askeri, bu operasyonları sınırlarında terörizme karşı önemli bir katkı olarak nitelendiriyor. Açıklamada, terörizmi kökünden yok etme kararlılığı vurgulanarak öngörülemeyen, konvansiyonel dışı, hızlı ve sürekli operasyonlar gerçekleştirileceği belirtiliyor.
Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit operasyonu ile Kuzey Suriye'deki Fırat Kalkanı faaliyetleri, Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit olarak gördüğü Kürt gruplara karşı askeri müdahalelerde bulunma yönündeki uzun vadeli çabalarının bir parçasıdır. PKK, Türkiye'de terör örgütü olarak kabul edilmekte ve ABD ile AB tarafından da aynı şekilde sınıflandırılmaktadır.
YPG ise, Kuzey Suriye'deki Kürtlerin kontrol ettiği bölgelerdeki hâkim milis gücüdür ve Türkiye tarafından da PKK'nın bir uzantısı olarak değerlendirilmektedir. Ankara, YPG'nin güney sınırında varlığını büyük bir tehlike olarak görmekte ve geçmişte milis grubuna karşı birçok askeri harekât düzenlemiştir.
Son operasyonlar, Türkiye'nin sınır bölgelerindeki Kürt gruplara karşı mücadelesini artırdığını göstermektedir. Gözlemciler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Kürtlerin miktarını azaltmak adına operasyonlarını yakın bir dönemde daha da genişleteceği öngörüsünde bulunmaktadır.
Ancak, terörle mücadele, Orta Doğu’daki karmaşık jeopolitik koşullar altında oldukça hassas bir mesele olmaktadır. Türkiye, yalnızca Kürt aktörlerin çıkarlarını değil, aynı zamanda İran, Rusya ve ABD gibi diğer bölgesel güçlerin pozisyonlarını da dikkate almak zorundadır.
Koordine edilmemiş bir yaklaşım, yeni çatışmaların tırmanması veya mevcut gerilimlerin daha da artması riskini taşımaktadır. Bu nedenle uzmanlar, Türkiye'nin askeri operasyonlarını dikkatlice müttefikleriyle koordine etmesi ve aynı zamanda Kürt meselesine yönelik politik çözüm önerilerini geliştirmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar; böylece bölgede kalıcı bir barışın sağlanması mümkün olacaktır.
Türk ordusunun Irak ve Suriye'deki muhtemel PKK ve YPG savaşçılarına yönelik son operasyonları, Ankara'nın sınır bölgelerindeki Kürt grupların etkisini zayıflatma yönündeki uzun vadeli stratejisinin bir parçasıdır. Türkiye, bu operasyonları terörle mücadele için gerekli önlemler olarak gösterirken, gözlemciler bu agresif yaklaşımın yeni çatışmalara yol açabileceği ve bölgede zaten hassas olan durumu daha da kötüleştirebileceği endişesini taşımaktadır.
Kalıcı bir barış sağlamak için Türkiye’nin askeri müdahalelerini bölgesel ortaklarıyla dikkatlice koordine etmesi ve aynı zamanda Kürt meselesine yönelik politik çözümleri ilerletmesi gerekmektedir. Sadece bu şekilde, bu karmaşık jeopolitik ortamda çıkarların hassas dengesini korumak mümkün olacaktır.
