Sosyal medya platformlarından beklentimiz açıktır; hukukumuza, egemen haklarımıza ve vatandaşlarımızın ifade özgürlüğüne saygı duymalıdırlar. Terörizm, örgütlü suçlar ve yasal olmayan faaliyetlere zemin hazırlamamalıdırlar. Türk yargısı, emniyeti ve ilgili kurumlarla işbirliği yapmalıdırlar" dedi. Altun, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından parti genel merkezinde düzenlenen 'İnsan Hakları Eğitim Programı'na katıldı. Konuşmasında küresel medya şirketlerinin ve sosyal medya platformlarının ideolojik bir yaklaşımla küresel iletişimi yönlendirdiğini ifade eden Altun, "Tahrif edilmiş bilgilerin yayılması ve sistematik dezenformasyon, küresel iletişimde adaletsizlik ve hakikat krizini derinleştirdi. Bu durum, bireylerin kamusal alana, sosyal yaşama ve ekonomik aktivitelere katılımını zorlaştırıyor. Yanlış bilgi ve manipüle edilmiş içeriklerle sosyal ve siyasal hayata katılım, toplumsal yıkıma yol açabiliyor. Bu nedenle, bu hakikat krizinin bir siyaset ve demokrasi krizi olduğunu açıkça ifade edebiliriz" şeklinde konuştu.
'DİJİTAL FAŞİZM REJİMİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Altun, küresel medyanın ve sosyal medya platformlarının batılı sömürge düzenini ve adaletsiz uluslararası ilişkiler sistemini sürdürmeye çalıştığını vurgulayarak, "Karşımızda bir dijital faşizm rejimi var ve bu rejimi destekleyen dijital diktatörlerle karşı karşıyayız. Bu yapılar, gündelik hayatı kolonileştirmek ve sömürgeleştirmek istiyor. Yapay aşırı tüketim kültürünü özendiriyor, dijital bağımlılık sistemini sürdürüyor ve gizli sansür ile siyasal davranış değişiklikleri yaratmaya çalışıyor. Devletlerin denetim ve hukuki müdahalelerinden kaçınmaya çalışıyorlar" dedi. Altun, sosyal medya şirketlerinin Türkiye yasalarına uymadığını belirterek, "Türkiye bağımsız bir devlettir ve bu tutumu kabul etmeyecektir. Sosyal medya platformlarından hukukumuza, egemen haklarımıza ve vatandaşların ifade özgürlüğüne saygı göstermelerini bekliyoruz. Terörizme ve yasadışı faaliyetlere zemin hazırlamamalıdırlar" şeklinde değerlendirdi.
DEZENFORMASYON VE YALANLAR ÜZERİNE
Altun, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan İletişim Başkanlığı'na ilişkin bazı kararları iptal etmesine de değinerek, "Bu karar sonrasında iki büyük dezenformasyon ortaya atıldı. Birincisi, 'Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın Bilgi Teknolojileri Kurumu'nun (BTK) Instagram'a erişim engeli getirdiği' iddiasıydı. Ancak AYM'nin kararı, BTK'nın kararından önce alındı ve resmi olarak yayımlandı. İkincisi, AYM'nin kararının Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin (DMM) kapatılmasıyla sonuçlanacağıydı. Bu da bir dezenformasyondu; çünkü DMM'nin kurulumu, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapıldı ve faaliyetlerine devam ediyor" ifadelerini kullandı