GÜNDEM

Fransız Mimar Antoine Ignace Melling'in 19. Yüzyıl İstanbul'u ve Haremi Resmettiği Eserinin Tıpkıbasımı Yapıldı

Sultan III. Selim döneminde saray mimarlığına atanan Fransız asıllı mimar Antoine Ignace Melling, 19. yüzyıl İstanbul’unun ve Boğaz kıyılarının gravürlerini yaparak dönemin eşsiz manzaralarını kaydetmiştir.

Abone Ol

Melling, sadece şehrin doğal güzelliklerini değil, aynı zamanda İstanbul’un kültürel dokusunu ve günlük yaşamını da derinlemesine tasvir etmiştir. Melling'in bu değerli eserinin, "İstanbul ve Boğaz Kıyılarına Pitoresk Seyahat" adıyla 1800'lerin başında Fransa’da yayımlanan kitabı, şimdi Demirören Yayınları tarafından tıpkıbasım olarak yeniden yayımlandı. Kitap, orijinal boyutları ve baskı kalitesine sadık kalarak Türkçe, İngilizce ve Fransızca dillerinde okuyucularla buluşturuluyor.

Melling, İstanbul’a Dair Özgün ve Detaylı Bir Görünüm Sunuyor

Mimar Antoine Ignace Melling, görevde olduğu sırada padişahın kız kardeşi Hatice Sultan ile görüşme fırsatını yakalamış ve bu sayede hareme girme iznine sahip olan nadir yabancılardan biri olmuştur. Bu ayrıcalık, ona saray içindeki yaşamı ve İstanbul'un en özel köşelerini detaylı bir şekilde resmetme şansı vermiştir. Eserindeki gravürler, dönemin İstanbul’unun sakinlerinden sarayın görkemine, günlük yaşamdan dini törenlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu gravürler, sadece şehirdeki önemli yapıları değil, aynı zamanda o dönemdeki halkın yaşam tarzını ve sosyal etkinliklerini de tasvir eder.

Arkeolog Dr. Murat Sav, Melling'in gravürlerinin sadece şehir manzaralarını değil, İstanbul’un ruhunu da yansıttığını vurguladı. Özellikle Pierre Loti Tepesi’nden yaptığı gravürlerin, Eyüp Sultan, Haliç ve etrafındaki bölgeleri olağanüstü bir şekilde yansıttığını belirtti. Melling, bu gibi önemli yerleri detaylı bir şekilde kaydederek, şehri kuşbakışı izleyen bir perspektiften gözler önüne serdi. Dr. Sav, bu tür gravürlerin, dönemin İstanbul'unu anlamak adına büyük bir kaynak oluşturduğunu ifade etti.

Melling’in Çalışması, İstanbul’un Tarihi ve Mimarisine Derin Bir Bakış Sunuyor

Melling'in gravürlerinin en dikkat çekici özelliklerinden biri, insan figürlerini de eserlere dahil etmesidir. Bu, sadece mekanın değil, aynı zamanda o dönemin sosyal yaşamının da detaylı bir şekilde aktarılmasını sağlamaktadır. Melling’in eserlerinde, halkın günlük yaşamına dair pek çok küçük ayrıntı yer alırken, aynı zamanda saray içindeki özel anlar ve dini etkinlikler de öne çıkmaktadır. Dr. Murat Sav, Melling’in gravürlerinde Sultan III. Selim’in portresinin de yer aldığını, bu tür detayların kitabı kültürel açıdan daha da değerli kıldığını belirtti.

Tarihi Anlatımda Eşsiz Bir Kaynak: Melling’in Kitabı

Araştırmacı-yazar Erhan Altunay, Melling'in eserini, İstanbul'un geçmişini anlamada bir belgesel niteliğinde gördüğünü ifade etti. Altunay, bu gravürlerin dönemin İstanbul’una dair canlı bir panoramayı sunduğunu ve o dönemin toplumsal yapısını yansıttığını belirtti. Özellikle kent tarihi yazarken, dönemin gravürlerinin çok değerli birer kaynak oluşturduğunu dile getiren Altunay, Melling’in kitabının İstanbul’un tarihi ve kültürel kimliğine ışık tutan bir başvuru kaynağı olduğunu vurguladı.

Demirören Yayınları'nın bu eseri tıpkıbasım olarak yayımlaması, İstanbul’un tarihine ilgi duyanlar için büyük bir fırsat sunmaktadır. Eserin içeriği, sadece görsel bir şölene değil, aynı zamanda 19. yüzyıl İstanbul’u hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyenlere de önemli bir kaynak oluşturuyor. Melling’in bu nadir eseri, İstanbul'un geçmişine dair paha biçilmez bir zaman kapsülü olarak, şehrin tarihi dokusunu, yaşam tarzını ve kültürel zenginliğini günümüze taşımaktadır.