GÜNDEM

Fatih Erbakan: Asgari Ücret 35 Bin Lira Olmalı, 2025 Bütçesi Adaletsiz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 2025 yılı için asgari ücret beklentilerinin 35 bin lira olduğunu belirterek, bu rakamın Türkiye'deki yoksulluk seviyesinin üzerine çıkılabilmesi için gerekli olduğunu vurguladı.

Abone Ol

Erbakan, bu önerisini açıklarken, Türkiye'deki ekonomik sorunlar ve hükümetin bütçe politikaları hakkında da eleştirilerde bulundu.

Asgari Ücretin Artması Gerekiyor

Erbakan, 2025 yılı için asgari ücretin en az 35 bin lira olması gerektiğini belirterek, “Bugün Türkiye'de özellikle büyükşehirlerde yoksulluk seviyesi 70 bin lira civarına gelmişken, bir haneye iki asgari ücret girdiğinde bile yoksulluk seviyesinin üzerine çıkılabilir. Bu nedenle 35 bin lira hedefliyoruz. Bu miktar, sadece enflasyon oranına ve ekonomik büyümeye dayalı bir hesaplama değil, aynı zamanda Türkiye’deki gelir adaletsizliğini giderme noktasında önemli bir adım olarak görülmelidir” dedi. Ayrıca, işverenlerin bu artışı karşılaması durumunda devletin de destek sağlaması gerektiğini belirtti. Erbakan, bu desteğin, faize harcanan parayla mümkün olabileceğini ifade etti.

2025 Bütçesi Üzerine Eleştiriler

Erbakan, 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin büyük ölçüde faiz ödemelerine ve borçlanmaya odaklandığını savundu. “Bu bütçede adalet yok, sadece israf var,” diyen Erbakan, kamuda trilyonlarca liralık israf olduğunu ve bu borçların faiz yükünün altından kalkmanın mümkün olmadığını belirtti. 2025 yılı bütçesinde 1,95 trilyon lira faiz ödemesi yapılacağına dikkat çeken Erbakan, bunun dolar kuruyla hesaplandığında 56 milyar dolara denk geldiğini söyledi. AK Parti hükümetlerinin son 21 yılda ödediği yıllık ortalama faizin iki katı kadar bir faiz ödemesi yapılacağının altını çizdi.

Maaş Zamları ve Vergi Artışları

Erbakan, hükümetin 2025 yılı için sunduğu maaş zamlarının yetersiz olduğunu belirtti. Asgari ücrete yaklaşık yüzde 30 civarında bir artış yapılacağı, memur ve emekli maaşlarına ise yüzde 13 oranında bir zam önerildiği açıklanırken, bu oranların enflasyon oranı ve diğer ekonomik göstergelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük kaldığını savundu. Erbakan, ayrıca vergiler, cezalara ve harçlara getirilen yüzde 44'lük zam oranını eleştirerek, bu artışların dar gelirli vatandaşları daha da zorlayacağını ifade etti.

Asgari Ücretin Hesaplanması ve 35 Bin Lira Hedefi

Erbakan, asgari ücretin nasıl hesaplanması gerektiği konusunda da bir açıklama yaptı. Asgari ücretin 35 bin lira olmasının ardında matematiksel bir hesaplama olduğunu belirten Erbakan, enflasyon ve ekonomik büyümeden işçilerin pay alması gerektiğini vurguladı. Erbakan, enflasyon oranı ve yeniden değerleme oranı göz önünde bulundurulduğunda asgari ücretin 24-25 bin lira civarına çıkacağına, Türkiye'nin büyüme oranı ve işverenlerin kazançları dikkate alındığında ise bu rakamın 34 bin liraya kadar yükseleceğine dikkat çekti. Erbakan, bunu yuvarlayarak 35 bin lira olarak belirlediklerini ve bu rakamın sadece bir sayı olmadığını, aynı zamanda ekonomik gerekliliklerden kaynaklandığını belirtti.

Devletin Rolü ve Ekonomik Çözüm Önerileri

Erbakan, hükümetin izlediği ekonomik politikalara yönelik eleştirilerini sürdürerek, bu dönemde işçilerin ve dar gelirli ailelerin korunması için devletin daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. İşverenlerin bu artışları karşılaması zor olursa, devletin desteğiyle asgari ücretin 35 bin lira olmasının mümkün olacağını savundu. “Faize giden paralar, asgari ücretlilere verilebilir,” diyen Erbakan, devletin bu konuda adım atmasının, ekonomik istikrarı sağlamada önemli bir adım olacağına dikkat çekti.

Erbakan’ın açıklamaları, 2025 yılı bütçesinin daha adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini ve özellikle dar gelirli kesimlere yönelik ek desteklerin sağlanması gerektiğini ortaya koyuyor.