İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen, 'Sosyal Medya Platformlarında Dezenformasyonla Uluslararası Mücadele Paneli'ne katıldı. Altun, farklı mecralarda karşılarına çıkan dezenformasyonun dünyanın, tüm ülkelerin mücadele etmesi gereken bir tehdit olduğuna işaret ederek, "Biz Türkiye olarak dezenformasyonun panzehrinin hakikat olduğuna inanıyoruz. Ve hakikat mücadelesinin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da sahip çıkması ve elinden geleni yapması gereken bir mücadele olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bugün burada hakikat için yapılacak tüm konuşmalar, dezenformasyonla mücadele hakkında dikkat çekilecek hususlar çok değerli olacaktır. Bu toplantıları ileriki dönemlerde daha sık yapmayı planladığımızı şimdiden belirtmek isterim. Zira küresel bir hakikat mücadelesi yapılacaksa bunun merkezi Türkiye olmak durumundadır. Bu, bir temenni ya da hedef değil, tarihin ve küresel şartların getirdiği bir ödevdir ülkemiz için. Biz de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bu kritik sorumluluğumuzun farkında olarak hakikat mücadelesini sonuna kadar vermek için çalışacağız" dedi.
'BÜYÜK BEDELLER ÖDEYEREK MÜCADELE VERİYORUZ'
Altun, Irak'ın işgalinden 15 Temmuz darbe girişimine, Afrika'nın sömürülmesinden terör örgütlerinin vekalet savaşları için kullanışlı birer araç olarak kullanılmasına kadar birçok noktada yalanların ve yanlış bilginin başat (baskın) rol üstlendiğini kaydederek, "Modern dünya tarihinin akışını değiştiren sayısız olayın temelinde manipüle edilen ve dezenformasyona dönüşen bilginin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Algıyı inşa etmek üzere bilginin gerçeklikten koparılması, hakikatle olan ilişkisinin sonlandırılması ve kötü niyetli insanların eliyle yeniden biçimlendirilmesi, insanoğlunun maalesef bugün karşılaştığı en temel sorunlardan biridir. Gerçeği öldürerek, hakikati yok ederek oluşturulan zemin, işte tüm bu insani felaketlere yol açmıştır. Aralarında bir tane bile istisna yoktur. Örneğin Türkiye'yi, ülkemizi ele alalım. Serbest seçimlerin, demokrasinin, bir arada yaşamanın en nezih örneklerinden biriyiz. İnsani yardımlar konusunda dünyada birinci sıradayız. Dünyadaki birçok savaşı ve çatışmayı önlemede çok büyük ve hayati roller üstleniyor, bunlarda da başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Ukrayna-Rusya savaşı bunun en yeni örneklerinden biridir. İnsanlığın başına bela olan tüm terör örgütleriyle, adına sanına bakmadan en etkili mücadeleyi büyük bedeller ödeyerek veriyoruz" ifadelerini kullandı.
'CUMHURBAŞKANIMIZA SALDIRIYORLAR'
Türkiye'nin geçen günlerde, muhalefet yapılarının sosyal medya üzerinden trol ağları kurduklarını, seçime yönelik dezenformasyon ve provokasyon yapmak üzere örgütlendiklerini ortaya koyan bir haberle sarsıldığını söyleyen Altun, "Kriminal ve kimi zaman terör örgütleriyle ilişkili yüzlerce kişi tarafından işletilen ve milyonlarca insanı manipüle eden şebekenin, seçimler öncesi milletin iradesini etkilemek için nasıl çalıştığını ibretle okuduk. Son zamanlarda muhalefetin ve cumhurbaşkanı adayının özellikle Başkanlığımıza ve şahsıma yönelik attığı iftiraların ve saldırıların altında, yönettikleri çetelerin ifşa olmaları, deşifre olmaları yatıyor elbette. Seçime yönelik olarak uzun zamandır çalıştıkları ve besledikleri trol şebekelerinin deşifre olmasının önüne geçmek ve gündemi farklı bir yöne çekmek için son 10 gündür canhıraş bir mücadele veriyorlar. Ancak beni ve çalışma arkadaşlarımı açıkça hedef göstererek kendi düzenbazlıklarının ve beceriksizliklerinin önüne geçmeye çalışan bu zihniyeti biz çok iyi tanıyoruz. Zira bunlar kendi kötülüklerini, kendi gayrimeşru, gayriahlaki ve illegal işlerini örtmek için Sayın Cumhurbaşkanımıza ve onun çalışma arkadaşlarına saldırıyorlar. Bugün buradan kendilerine ve trol çetelerine, yurt dışındaki ağababalarına, Türkiye içindeki etki ajanlarına ve iş birlikçilerine çok açık bir şekilde şunu söylüyorum; biz yolumuzdan, doğru bildiğimizden, hakikat mücadelemizden bir an bile geri durmayız. Geri durmayı da düşünmeyiz" diye konuştu.