Manisa'da Yolcu Otobüsünde 80 Bin Dolu Makaron Ele Geçirildi Manisa'da Yolcu Otobüsünde 80 Bin Dolu Makaron Ele Geçirildi

Altun'a göre, sansasyon yaratma ve reyting kaygısıyla teyit edilmemiş, editöryal süreçlerden geçmemiş bilgilerin hızla servis edilmesi ve popüler sosyal medya hesaplarından paylaşılması, toplumda infial yaratabilmektedir.  Bu süreçte ortaya çıkan bilgi kirliliği ve dezenformasyon ise adaleti tesis etmenin önünde büyük bir engele dönüşmektedir. 

Dezenformasyon, gerçek bilgi ile manipüle edilmiş bilgi arasındaki farkın belirsizleşmesine yol açarak, adalet sisteminin doğru kararlar vermesini zorlaştırmaktadır. Sahte haberler, çarpıtılmış veriler ve dezenformasyon kampanyaları, yargı süreçlerini olumsuz etkileyebilmekte, suçluların cezalandırılması veya masum kişilerin aklanması gibi temel adalet işlevlerini engelleyebilmektedir.

Örneğin, bir suç vakasında, zanlının lehine ya da aleyhine yayılan sahte haberler, tanık ifadelerini ve delilleri manipüle ederek mahkemelerin doğru karar vermesini zorlaştırabilir. Veya bir ihale sürecinde, rekabet eden firmaların birbirlerine yönelik dezenformasyon kampanyaları, adil bir değerlendirme yapılmasını engelleyebilir. Bu gibi durumlarda, adaletin sağlanması güçleşmekte, yargının güvenilirliği zedelenebilmektedir.

Ayrıca, dezenformasyon, vatandaşların adalet sistemine olan güvenini de zedeleyebilmektedir. Yanlış bilgilerin hızla yayılması, insanların mahkemelere, savcılara veya diğer adli kurumlara olan inancını sarsmakta, adalet sisteminin meşruiyetini aşındırabilmektedir. Bu durum da uzun vadede, adaletin tesisini zorlaştıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dolayısıyla, Altun'un vurguladığı gibi, dezenformasyon ve bilgi kirliliği meselesi, adaletin tesis edilmesi önündeki önemli engellerden biridir. Medyanın sorumlu ve etik bir şekilde hareket etmesi, sosyal medya platformlarının dezenformasyonla mücadele etmesi, eğitim yoluyla vatandaşların medya okuryazarlığının artırılması gibi çok yönlü çözümlere ihtiyaç bulunmaktadır. 

Kaynak: DHA