Olayın ayrıntılarına bakacak olursak: Çorum'da yaşanan bu vahim olay, geçen yıl 28 Eylül tarihinde meydana geldi. Boşandığı eşi Zehra Gümüş (44) ile cadde ortasında tartışan Arif Ergin (48), yanında taşıdığı bıçakla Gümüş'ü tam 16 kez yaraladı. Caddedeki bir mağazaya sığınan Gümüş, çağırılan ambulansla Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı ancak kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Olayın ardından bir parka gidip oturan Arif Ergin, suç aleti ile yakalandı ve tutuklandı. Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede, Ergin hakkında "boşandığı eşi kasten öldürme, kadına karşı kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında, mahkeme Arif Ergin'in eski eşi Zehra Gümüş'ü tasarlayarak ve canavarca hisle öldürdüğüne hükmetti. Buna göre, sanık Arif Ergin'e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Bu korkunç olayın arkasında yatan nedenler incelendiğinde, boşanma sonrası yaşanan çatışmaların ve kadına yönelik şiddetin rolü ön plana çıkmaktadır. Kadınlara yönelik aile içi şiddet, boşanma süreçleri ve sonrasında da devam eden ciddi bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çorum örneğinde olduğu gibi, bu tür şiddet vakalarının vahim sonuçlara yol açtığı görülmektedir.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve boşanma sonrası süreçlerdeki destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, bu tür olayların yaşanmaması için hayati önem taşımaktadır. Adli, sosyal ve psikolojik destek sistemlerinin etkin şekilde işletilmesi, kadınların güvenliğinin sağlanması ve şiddet mağdurlarının korunması için kritik öneme sahiptir.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin kökünün kazınması ve boşanma sonrası süreçlerin daha insancıl bir şekilde yürütülmesi, bu tür trajik olayların önlenmesi için atılması gereken önemli adımlardır. Hükümet, sivil toplum ve ilgili tüm kurumların ortak çabaları ile bu yönde kapsamlı çözümler üretilmesi elzemdir.
