İşitme kayıplarının çeşitli nedenleri olabilmektedir. Annenin gebelik sırasında geçirdiği hastalıklar, kullandığı ilaçlar, bebeğin doğum sonrası yoğun bakımda kalma süresi ve ağır sarılık hastalıkları gibi faktörler işitme kaybına yol açabilir. Bu durum doğumsal ya da doğum sonrasında ortaya çıkabilir.
Türkiye'de her yeni doğan bebeğe işitme tarama testi yapılmaktadır. Bu testin şüpheli çıkması durumunda, daha ileri seviye olan klinik BERA testi ile işitme kaybının tespiti mümkün olmaktadır. Dr. Aktağ, erken tanının önemine değinerek, amacın bebeklerin işitme engelli olmalarının önüne geçmek olduğunu belirtmektedir.
İşitme kayıpları erken teşhis edildiğinde, uygun tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri ile bebeklerin işitme becerilerinin geliştirilmesi mümkün olmaktadır. Erken tanı, bebeğin dil, konuşma ve sosyal gelişimini de olumlu yönde etkileyebilmektedir. Aksine, işitme kaybının geç teşhis edilmesi durumunda, bebeklerin dil ve konuşma gelişiminde gecikme ve çeşitli gelişimsel sorunlar yaşamaları kaçınılmaz olabilmektedir.
İşitme engeli olan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi ve uygun tedaviye yönlendirilmesi, hem çocukların hem de ailelerin yaşam kalitesini artıracaktır. Ayrıca, toplumsal açıdan da işitme engellilerin eğitim, istihdam ve sosyal hayata entegrasyonu kolaylaşacaktır. Bu nedenle, işitme tarama testlerinin önemi ve erken tanının bebek sağlığı açısından kritik rolü, ailelere ve kamuoyuna düzenli olarak hatırlatılmalıdır.