“Bunların hayal dahi edemeyecekleri projeleri hep beraber bizler gerçekleştirdik. Erbaa’ya uzak kaldıkları o kadar belli ki başka şehirlere örnek olmuş rol model olmuş Erbaa’mız tanımıyorlar. Gözlerine perde inmiş. Açın gözlerinizi de bir bakın Erbaa’da neler olmuş neler. Gazı almışlar yine diyorlarmış ki hükümet biziz, bakanlıklar bizde, bizden olursanız hizmet var. Orada bir durun. Frene bir basın. Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı. Hükümet ve bakanlıklar hepimizin hükümeti ve bakanlıkları. Şimdi bunlar herhalde bütün Tokat’ın ve Türkiye’nin örnek olarak gösterdiği Erbaa’yı ve Erbaa Belediyesini takip etmiyorlar. Biz biraz önce saydığımız projelerin çoğunu, bakanlıklarımızın, Cumhurbaşkanımızın desteğiyle yaptık. Çok şükür. Projelerimizle gittiğimiz hiçbir bakanlıktan elimiz boş çıkmadık. Geri dönmedik. Yine yeni dönemde de protokollerini bakanlıklarla imzaladığımız projelerimiz var. Atık su arıtma tesisimiz ne kadara mal oluyor biliyor musunuz? 150 milyon TL’ye kiminle yapmışız biz bu protokolü. İller Bankası’ndan kredisi kapandı diyenlere de kapak olsun. İller Bankası ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ile yaptık biz bu protokolü. Yine katı atık 2. lot sahası projesi maliyeti 155 milyon kimlerle imzalamışız İller Bankası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı ile. Bunlar sadece yapmış olduğumuz anlaşmalardan bir kaçı. Hala görmeyenlere, bilmeyenlere, duymayanlara bir adet gözlük, bir adet Türkçe sözlük verelim mi?”
Başkan Karagöl Konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Meydanlarda bağırarak konuşanlar eski günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Onun için bağırıp çağırıyorlar. Niyetleri belli. Bunlar ne istiyor biliyor musunuz? Erbaa büyümüş, Erbaa gelişmiş umurlarında bile değil. Bunlar kaybettikleri saltanatı geri istiyorlar. Biz ne güzel sefa sürüyorduk bunlar geldi saltanatımızı bozdu diyorlar. Saltanat 5 yıl önce bitti. Biz halkından koparılan belediyeyi tekrar Erbaalımıza kazandırdık. Kimseyi ayırmadık ayrıştırmadık. Ne rengine baktık, ne etnik kökenine, ne de siyasi görüşüne baktık. Vatandaşla da kamu kurumlarıyla da kavga etmedik. Belediyenin kapısını ardına kadar bütün Erbaa’ya ve ortak paydaşta bütün kamu kurumlarına açtık. Sizin döneminizde vatandaş belediyeden hizmet almak için, iş yeri açmak için ruhsat almak için 2 defa düşünüyordu. Acaba neyle karşılaşacağım, acaba ne isteyecekler diye lanet edip belediyeye çıkmıyordu bile. Belediyeyi vatandaşından koparmış, saltanat ilan edilmiş. Bu saltanata tekrar izin verecek misiniz? Erbaa’yı tekrar bunlara teslim edecek misiniz? Diyorlar ki belediye borç batağında. Şimdi soruyorum sizlere ülkede yaşanan enflasyonu görüyorsunuz değil mi? Maaşlar maalesef enflasyonun altında kaldı. Peki, biz ne yaptık. Yılbaşında asgari ücretli çalışanlarımıza hükümetimizin verdiği rakamın üzerinde zam yaptık. Helali hoş olsun. Borç batağındaki bir belediye böyle bir zam yapabilir mi? Hiçbir personelimizin, emeklimizin belediyemizden ne bir ikramiye, ne de bir maaş alacağı yoktur. Hepimiz zaman zaman ihtiyaç duyup bankadan kredi kullanıyoruz değil mi? Bir ücretli çalışan memur veya esnaf kredi kullanmak için bankaya gittiğinde önce ne yapılıyor siciline bakılıyor. Kredi kartı borcu var mı? Kredi taksitini zamanında ödemiş mi? Sicili temizse kredi veriliyor sicili bozuk ise kredi verilmiyor. Kırmızı kalem çekiyor. Sizin kırmızı kalem çektirdiğiniz belediyeyi çok şükür ter temiz yaptık. İstediğimiz kamu veya özel bankadan kredi kullanılabilir hale getirdik. Buradan yalan söyleyenlere duyurulur. Hesaplarımızda ne bir bloke var. Ne bir haciz var. Ne de para almak için kapıda bekleyen esnafımız var. Allah’a şükürler olsun. Borç batağında olan bir belediye bunları yapabilir mi? Erbaa Belediyesinin aylık 3 milyon elektrik gideri 3 milyon civarında akaryakıt gideri var. Biz göreve geldiğimizde elektrik şirketi haber gönderiyordu. 4 fatura, 5 fatura borcunuz var. Ya ödeyin ya da elektriğinizi kesmeye geleceğiz diyorlardı. Şimdi biz elektrik borcumuzu aylık zamanında tıkır tıkır ödüyoruz. Soruyorum borç batağındaki bir belediye bunları yapabilir mi? Bizi korkaklıkla itham edenlere buradan duyuruyorum. Bizi en iyi tanıyanların onlar olması gerekirken onlara buradan hatırlatıyorum. Biz millet, bayrak, vatan, mevzubahis ise gerisi teferruattır diyen ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı karşılıksız seven ülkücüleriz. 15 Temmuz’daki ve devamındaki duruşumuzda yeter. Haddini bil demişsin. Kendine gel, hafızanı tazele haddini bil haddini? Bu eski saltanat döneminden Erbaa’mızı 5 yıl önce hep birlikte kurtardık. Her şeyden daha önemli hep birlikte Erbaa’mıza huzur getirdik. Onunla da yetinmedik, sevginizi kazandık, güveninizi kazandık. Allah’a hamdolsun sizler gibi güzel ablalar, ağabeyler, kardeşler, dostlar kazandık.”