Şeker, epoksinin binanın güçlendirilmesi için yapılmadığını, aksine mal sahibinin çatlaklar oluştuğu ve insanların rahatsız olduğu yönündeki şikayeti üzerine uygulandığını belirtmiştir.
Bu açıklama, epoksi uygulamasının asıl amacının binanın güçlendirilmesi değil, daha çok çatlakların kapatılması ve estetik görünümün iyileştirilmesi olduğuna işaret etmektedir. Şeker'in "50-60 bin liraya bina güçlendirilmez" sözleri de, epoksi uygulamasının kapsamlı bir güçlendirme projesi olmadığını göstermektedir.
Diğer yandan, Şeker'in epoksi uygulamasının zorunlu bir ihtiyaçtan kaynaklandığını ve binanın zaten güçlü olduğu izlenimini vermesi, sorumluluktan kaçınma girişimi olarak değerlendirilebilir. Çünkü yapılan işin binanın güvenliğini sağlamaktan ziyade kozmetik amaçlı olduğu anlaşılmaktadır.
Uzmanlar, deprem dayanımı zayıf olan binaların güçlendirilmesinin önemini vurgulamaktadır. Yapısal sorunları gidermeden, yalnızca çatlakların kapatılması gibi kozmetik müdahaleler, binanın deprem performansını iyileştirmekte yetersiz kalabilir.
Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasında, epoksi uygulamasının da bir rol oynayıp oynamadığı soruşturma kapsamında incelenmelidir. Firma yetkilisinin açıklamaları, bu konudaki şüpheleri artırmaktadır. Güçlendirme yerine sadece çatlakların kapatılması, binanın deprem dayanımını zayıflatmış ve felaketin oluşmasına katkıda bulunmuş olabilir.
Sonuç olarak, Caner Şeker'in ifadesi, epoksi uygulamasının asıl amacının binanın güçlendirilmesi değil, çatlakların giderilmesi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum, Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasında epoksi uygulamasının rolünü sorgulanır hale getirmektedir. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, bu konunun derinlemesine irdelenmesi ve tüm sorumlulukların tespit edilmesi gerekmektedir.