Emine Erdoğan, bu önemli günde, özellikle Gazze’de yaşanan trajediye dikkat çekerek, insanlık için güçlü bir eyleme geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, paylaşımında, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun Gazze’yi "çocuk mezarlığı" olarak tanımlamasının üzerinden 410 gün geçtiğini ve bu vahşetin, günümüzde bir soykırıma dönüşerek 431. gününe girdiğini belirtti. Gazze’deki yaşanan acılara işaret ederken, uluslararası camianın bu zulme karşı yeterince güçlü bir tepki göstermediğini ifade eden Erdoğan, insan hakları kavramının sadece kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini ve tüm dünya tarafından somut adımlarla savunulması gerektiğini söyledi.
"İnsan Hakları Sadece Kağıt Üzerinde Değil, Eylemlerde Gerçekleşmeli"
Emine Erdoğan, insan hakları konusunda önemli bir soruya dikkat çekerek, yaşam hakkının sadece Batı’nın belirlediği sınırlar içerisinde tanındığını, ancak gerçekte bu hakkın evrensel bir değer olduğunu ifade etti. Erdoğan, "İnsanlığın en temel hakkı olan yaşam hakkı, Gazze'de acımasız bir yok oluşun pençesinde. Masumların zalimce öldürüldüğü bu düzende hak ve hukuk kavramları içi boş birer söze dönüşmüş durumda" şeklinde konuşarak, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Gazze’de de insani değerlerin hiçe sayıldığını vurguladı.
Dünya İnsan Hakları Günü’nün amacının sadece sembolik bir anma olmadığını, insan haklarını korumanın ve savunmanın eyleme dökülmesi gereken bir sorumluluk olduğunu belirten Erdoğan, "İnsan hakları, sadece kağıt üzerinde değil, eylemlerimizde, duruşumuzda ve sesimizde anlam bulur," dedi. Erdoğan, bu bağlamda, dünya çapında ortak bir güç oluşturulması ve bu gücün, Gazze’deki karanlık durumu sona erdirip, orada umut ışığı yaratacak etkili adımlar atılması gerektiğini söyledi.
"Hep Birlikte Umudu Büyütelim, Yoksa Bu Gün Bir Utanç Olarak Hatırlanacak"
Emine Erdoğan, paylaşımında, tüm dünya halklarına çağrı yaparak, "Ortak gücümüzü etkili bir eyleme dönüştürerek karanlığı dağıtacak umudu birlikte büyütelim" dedi. Gazze’deki zulmün ve diğer insan hakları ihlallerinin devam etmesinin, gelecekte insanlık tarihine kara bir leke olarak geçeceğini belirterek, "Dünya İnsan Hakları Günü’nü gerçek amacına kavuşturmalıyız. Yoksa bugün, insanlık tarihine bir utanç vesikası olarak kazınacaktır" diyerek, tüm insanlık adına harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uluslararası Sözleşmeler ve İnsan Hakları Beyannamesi’nin Önemi
Emine Erdoğan, mesajında, insan haklarının evrensel bir kavram olması gerektiğini, ancak özellikle Batı dünyasının belirlediği sınırlar içinde sınırlı bir tanım oluşturulmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi. İnsan hakları beyanlarının ve uluslararası sözleşmelerin her ülkenin vatandaşına eşit haklar tanıması gerektiğini belirten Erdoğan, "İnsan hakları sadece kağıt üzerinde değil, her bir bireyin haklarını gözeten bir eyleme dönüştürülmelidir," dedi. Bu kapsamda, Gazze’deki acıların son bulması, tüm dünya tarafından daha güçlü bir şekilde sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti.
Gazze'deki Durumun Kötüleşmesi ve İnsanlık için Sorunlar
Erdoğan, Gazze’deki durumu bir insanlık sorunu olarak tanımlayarak, orada yaşananların insanlık onuru için büyük bir sınav olduğunu belirtti. Gazze’deki sivillere yönelik zalimce saldırıların, özellikle çocukların ve masumların hedef alınmasının, insan hakları ihlali olarak kabul edilemeyecek kadar ağır bir suç olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, bu zulme karşı dünyanın tüm bölgeyi savunması gerektiğini ve sessiz kalmamanın, insanlık adına en doğru yaklaşım olacağını ifade etti.
Son olarak, Emine Erdoğan, tüm dünyaya bir çağrıda bulunarak, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, insan hakları ihlallerine karşı ses çıkarmak ve etkili bir eyleme geçmek için ortak bir güç oluşturulması gerektiğini vurguladı. Gazze'deki zulmün ve dünya genelindeki insan hakları ihlallerinin son bulması için ortak hareket edilmesi gerektiğini belirtti.