Pamuk yorgan dikimini bir gün gibi kısa bir sürede tamamlayan Demirsöken, meslekteki usta sayısının giderek azalmasından ve çırak bulamamaktan şikayetçi.
Yorgancılığın tarihçesi, Uygur yazıtlarında "yourgan" olarak anılmasına kadar uzanıyor ve Anadolu'da uzun yıllar süren bir gelenek haline gelmiş. Ancak, el yapımı yorganların yerini makinelerle üretilen, daha hafif ve ucuz seçenekler almış durumda. Yorgancılığın bu değişim karşısında azalmasıyla birlikte, bu eski meslek de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Isparta'da 55 yıl önce babasının yönlendirmesiyle yorgancılık mesleğine adım atan Fehmi Demirsöken, halen geleneksel yöntemlerle yorgan dikmeye devam ediyor. Pamukları ayrıştırıp hallaç ederek işleyen ve istenilen motifleri yorgana işleyen Demirsöken, tek kişilik yorganı 2 bin, çift kişilik yorganı ise 3 bin liradan satıyor.
Fehmi Demirsöken, çırak bulma konusundaki sıkıntıyı şu şekilde dile getiriyor: "Babasının, 'Eti senin, kemiği benim. Buna yorgancılığı öğret, para pul istemiyorum' diyerek bir ustanın yanına verdiğini belirten Demirsöken, meslekteki zorlukları anlattı. Çırak bulmakta yaşadığı zorluklardan dolayı, mesleğin geleceği hakkında endişelerini dile getirdi. "Eskiden pamukları hallaç ederken tozdan göz gözü görmezdi. Şimdi pamuklar temiz ama çırak yetişmiyor. Çırak olsa mesleğimiz devam ederdi" şeklinde konuştu.
Demirsöken, "Ben çırakken Isparta'da 37 yorgancı vardı. Şimdi sadece 9 yorgancı kaldı. Mesleğimizi yaşatmak için hepimiz mücadele ediyoruz ama çırak yoksa, mesleğimiz yok olacak" ifadelerini kullandı. Yorgancılığın geçmişte genç kızların çeyizlerinde önemli bir yer tuttuğunu ancak günümüzde sadece düz ve beyaz yorganların tercih edildiğini belirtti. El emeği, göz nuru yün veya pamuk yorganlar, teknolojiyle üretilen hafif ve kolay yıkanabilir alternatifler karşısında giderek azalan bir meslek haline gelmiş durumda.