GÜNDEM

Ekonomist Prof. Dr. Cem Başlevent’ten Asgari Ücret Değerlendirmesi: "Zam Oranı, Enflasyonla Mücadele Amacı Güdüyor"

Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret, %30’luk bir artışla 22 bin 104 TL olarak belirlenirken, bu konuda önemli bir değerlendirme de Ekonomist Prof. Dr. Cem Başlevent'ten geldi.

Abone Ol

Başlevent, açıklanan yeni asgari ücretin uzun dönemli ortalamalar ışığında reel anlamda çok düşük olmadığını ancak özellikle son iki yılda yapılan yüksek oranlı zamların, kamuoyunda beklentileri biraz daha iyimser hale getirdiğini ifade etti. Bu nedenle, artışın beklentilerin gerisinde kalmasının bazen hayal kırıklığı yaratabileceğini belirten Başlevent, enflasyonla mücadeleye yönelik bir adım olarak bu yeni zam oranının ardından faiz indirimi yapılabileceğini vurguladı.

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Başlevent, asgari ücrette yapılan %30’luk artışın, enflasyonla mücadele açısından kritik bir dönemeç olduğunu söyledi. Başlevent, özellikle seçim öncesinde yapılan büyük oranlı zamlardan sonra toplumda yüksek beklentilerin oluştuğuna dikkat çekti ve mevcut artışın, bu beklentilerle kıyaslandığında görece düşük kaldığını ifade etti. Ancak, Başlevent’e göre, açıklanan asgari ücretin reel anlamda düşük olmadığı, uzun dönemdeki verilerle karşılaştırıldığında, aslında genel ekonomik dengelere göre anlamlı bir seviyeye sahip olduğu görülmektedir.

Enflasyonla Mücadelede Asgari Ücret Artışı ve Faiz İndirimi Beklentisi

Prof. Dr. Başlevent, yüksek oranlı bir asgari ücret artışının, Merkez Bankası tarafından enflasyonla mücadelede olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilerek faiz oranlarının sabit tutulmasına yol açabileceğini ifade etti. Ancak, yapılan %30’luk artışın ardından, enflasyonla mücadele çabalarının bir sonucu olarak faiz indiriminin gerçekleşme olasılığının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Başlevent, borsa İstanbul'daki olumlu havanın da bu beklentiyi destekleyen bir gösterge olduğunu söyledi.

Sabır ve İstikrar: Alım Gücü Kaybı ve Enflasyonun Etkileri

Başlevent, sabit gelirlilerin alım gücündeki kaybı ekonomideki enflasyonist baskıların bir sonucu olarak değerlendirdi. Özellikle hükümetin enflasyonu %20’lere çekme çabalarının, bu kayıplarla birlikte geldiğini belirtti. Bu süreçte, özellikle dar gelirli kesimin üzerinde bir baskı oluşturduğunu ve bu baskının devam etmesinin mümkün olduğunu dile getiren Başlevent, ancak makroekonomik dengelerin bir süre sonra iyileşerek, vatandaşların ödedikleri bedellerin karşılığını alabilecekleri bir dönemin gelmesini ümit ettiğini söyledi.

Memur ve Emekli Maaş Artışlarında Enflasyon Farkı Etkisi

Prof. Dr. Cem Başlevent, asgari ücrete yapılan %30’luk artışın, aynı dönemde memur ve emekli maaşlarına yapılacak artışlar üzerinde de etkili olacağına dikkat çekti. Başlevent, memur ve emeklilere yapılacak maaş artışlarının büyük ihtimalle enflasyon farkı ile sınırlı kalacağını veya bunun biraz üzerinde bir artış oranı belirleneceğini öngördüğünü belirtti. Özellikle bu maaş artışlarının, asgari ücret artışına paralel olarak sınırlı kalmasının beklendiğini ifade etti.

2025’te İşveren Maliyeti 30 Bin TL’yi Aşacak

Prof. Dr. Başlevent, 2025 yılı itibarıyla asgari ücretin işverene maliyetinin 30 bin TL’yi aşacağını belirtti. Başlevent, daha yüksek bir zam oranı belirlenmesi durumunda ise işveren maliyetlerinin 35-40 bin TL’yi bulabileceğini ve bunun da istihdam açısından olumsuz sonuçlara yol açabileceğini ifade etti. Bu durumun, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin iş gücü istihdamını azaltma gibi zorluklarla karşı karşıya kalmasına neden olabileceği konusunda uyardı.

Prof. Dr. Cem Başlevent, asgari ücrete yapılan %30’luk artışın ekonominin genel dengeleri açısından önemli bir adım olduğunu, ancak bu artışın, özellikle beklentilerin yüksek olduğu bir dönemde, doğrudan hayal kırıklığına yol açmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, artışın ekonomideki enflasyonla mücadele sürecine katkı sağlayarak, ilerleyen dönemde daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini söyledi.