Çevikbaş, gölün orta kısımlarında su seviyesinin neredeyse tamamen yok olduğunu ve adacıkların oluştuğunu kaydetti. Eğirdir Gölü'nün ikiye bölünme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirten Çevikbaş, göldeki bu olumsuz değişimlerin farkındalık yaratmak amacıyla havadan fotoğraflarını çekti.
Göl, Isparta il merkezi ve çevresindeki ilçelere içme ve tarımsal su sağlayan önemli bir kaynak olma özelliği taşıyor. Ancak, son yıllarda su seviyesinde ciddi bir düşüş gözlemleniyor. Özellikle gölü besleyen nehirler üzerine yapılan barajlar, etrafındaki yerleşim merkezlerinden gelen atıklar ve tarımsal kimyasallar gibi faktörler gölün ekosistemini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, gölün etrafındaki taş ocakları ve istilacı balık türleri de sorunları artıran etkenler arasında yer alıyor.
Gözlemci pilot Selçuk Çevikbaş, çocukluğunun Eğirdir'de geçtiğini ve gölde yaşanan kuruma sürecinin kendisini derinden etkilediğini ifade etti. Çevikbaş, "Görüntülerden de anlaşılacağı üzere gölde su seviyesi aşırı derecede düştü. Gölün ortasında su neredeyse yok, adacıklar oluşmaya başlamış. Eğirdir Gölü'nün ikiye bölünme riski açıkça görülüyor," dedi. Çevikbaş, çocukluğunda gölden su içebildiklerini belirterek, son yıllarda göldeki kirlenmenin ve kurumanın çok hızlı bir şekilde ilerlediğini vurguladı.
Gölün en dar noktası olan Gelendost-Yenice ve Senirkent-Akkeçili arasındaki Kemer Boğazı'nın kuruması, kamışlık ve sazlık istilasını artırdı. İki kıyı arasındaki mesafe bir zamanlar 2 kilometre iken, şu anda 1,2 kilometreye kadar düştü. Ayrıca, gölün derinliği de önemli ölçüde azaldı; en derin nokta 4 metreden 1,5 metreye geriledi ve birçok bölgede derinlik 50-60 santimetre civarında kaldı.
Eğirdir Gölü’nün kuruma süreci, çevre ve ekosistem açısından büyük bir tehdit oluşturuyor ve bu sorunun çözülmesi için acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.