Dönerin tarihini, kültürel mirasını ve bu lezzetin Türk mutfağına aitliğini bilimsel kanıtlarla ortaya koyan makalede, Osmanlı dönemi bilgini Takiyeddin Efendi ile ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin dönerle ilgili çalışmaları yer alıyor. Ayrıca, dönerin tarihsel evrimine dair önemli belgeler, gravürler, fotoğraflar ve dönerle ilgili eski mekanizma çizimleri de bu akademik çalışmada sunuluyor.
Akademik Çalışmanın İçeriği ve Sunulması
Bereket Döner’in desteğiyle hazırlanan akademik çalışma, “Türkiye’nin Dünyaca Ünlü Lezzeti: Döner” başlığını taşıyor ve dönerin Selçuklular ve Osmanlı dönemindeki tarihsel gelişimi üzerinde yoğunlaşıyor. Çalışmada, Takiyeddin Efendi’nin dönerin pişirilmesi için tasarladığı mekanizmanın çizimleri de yer alırken, bu döner mekanizmasının nasıl çalıştığına dair bilgiler sunuluyor. Ayrıca Evliya Çelebi’nin dönerle ilgili yazdığı metinlere de yer verilen makale, dönerin Almanya'ya nasıl gittiği, Avrupa’daki döner kültürünün nasıl evrildiği gibi sorulara da açıklık getiriyor.
Dönerin tescillenmesi için yapılan bu başvuru, dönerin hangi kültüre ait olduğu konusunda yıllardır süregelen tartışmalara son vermeyi amaçlıyor. Bu akademik çalışmanın kamuoyuna tanıtımı, düzenlenen bir basın toplantısı ile gerçekleştirildi. Toplantıda, tarihi belgeler de gösterilirken katılımcılara dönerin tadı da sunuldu. Etkinliğe, Bereket Döner Yönetim Kurulu Başkanvekili Mevlüt Ceyhun Tekdemir, oyuncular Wilma Elles ve Orhan Kılıç, birçok iş insanı ve akademisyen katıldı.
Tekdemir: Dönerin Anavatanı Türkiye’dir
Bereket Döner Yönetim Kurulu Başkanvekili Mevlüt Ceyhun Tekdemir, dönerin Türkiye’ye ait olduğunu vurgulayarak, Avrupa Komisyonu’ndan beklenen kararın Türkiye’nin haklılığını ortaya koyacağına inandığını belirtti. Dönerin kökeninin Türk mutfağına ait olduğunu kanıtlayan çok sayıda belge, fotoğraf ve kaynağın mevcut olduğunu söyleyen Tekdemir, bu belgelerin dönerin Türk kültürüne aitliğini tartışmasız şekilde ispat ettiğini belirtti. Ayrıca Tekdemir, Almanya’daki Goethe Üniversitesi’nde Osmanlı astronom ve mühendis Takiyeddin Efendi’nin dönerle ilgili çizimlerinin bulunduğuna dikkat çekerek, dönerin kökeninin Türk mutfağı olduğunun bilimsel bir kanıtı olarak gösterdi.
Dönerin Kültürel Bir Değer Olarak Korunması Gerekiyor
Tekdemir, dönerin yalnızca bir yemek olarak değil, kültürel bir miras olarak da korunması gerektiğini söyledi. Dönerin, Türk ve Avrupa toplumları için ayrıştırıcı bir değer değil, aksine tüm toplumları aynı lezzette buluşturan bir ortak değer olduğuna değindi. Avrupa’ya gerçek Türk dönerinin lezzetini tanıtmak amacıyla, Bereket Döner’in Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde Döner Point markasıyla şubeler açmayı planladığını belirtti.
Wilma Elles: Dönerin Tescillenmesini Sabırsızlıkla Bekliyorum
Oyuncu Wilma Elles, dönerin kökeninin Türkiye’ye ait olduğunun altını çizerek, Türkiye ve Almanya arasındaki dönerin hangi ülkeye ait olduğu tartışmasının, iki ülke arasındaki yakın kültürel bağları gösterdiğini ifade etti. Hem Alman hem Türk vatandaşı olan Elles, dönerin Almanya'da yapılan versiyonunun orijinalinden farklı olduğunu belirterek, “Almanlar dönerin bir çeşidini yaparak içine lahana eklemiş ve yanına farklı soslar koymuşlar. Ancak orijinal döner, Türkiye’nindir” dedi. Sushi Japonya’nın, pizza İtalya’nın, hamburger Amerika’nın simgesi ise dönerin de Türkiye’nin simgesi olduğunu belirten Elles, Avrupa Birliği’nden dönerin tescillenmesini beklediğini söyledi.
Dönerin Avrupa'daki Gelişimi ve Tescil Süreci
Akademik çalışma, dönerin tarihi yolculuğunu bilimsel verilerle ortaya koyarak, Almanya’da başlayan döner tüketiminin bugün dünya çapında bir popülerliğe dönüştüğünü vurguluyor. Ancak, dönerin kökeninin Türk mutfağına dayandığını gösteren belgeler, Avrupa Komisyonu tarafından tescil edilerek dönerin tarihsel anlamda Türk kültürüne ait olduğu resmen onaylanmaya çalışılıyor. Bu sürecin sonunda dönerin uluslararası alanda Türkiye’nin gururu olarak tanınması hedefleniyor.
Tekdemir ve diğer yetkililer, dönerin tescillenmesiyle birlikte hem kültürel mirasın korunacağını hem de Türkiye’nin gastronomi dünyasında önemli bir yer edinmeye devam edeceğini belirtiyor.