Bu durum, İstanbul'un su güvenliği açısından büyük bir endişe kaynağı haline gelmiştir.
En kritik durumdaki barajlar, Alibeyköy ile Kırklareli'nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere ve Papuçdere barajlarıdır. Bu barajlardaki doluluk oranı, son yılların en düşük seviyesine ulaşarak yüzde 10'un altına inmiştir. Bu, İstanbul'un su arzı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nden Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, mevcut barajlardaki doluluk seviyesiyle yapılan hesaplamalara göre, İstanbul'un elinde sadece 85 günlük su bulunduğunu belirtmiştir. Bu da gerçekten alarm verici bir durumdur.
İSKİ'nin verilerine göre, İstanbul'un 10 barajındaki toplam su miktarı şu anda 264 milyon metreküptür. Ancak, günlük su tüketimi göz önüne alındığında, bu miktarın 85 gün içinde tükeneceği öngörülmektedir.
Bu kritik durumun temel nedeni, son dönemde yaşanan kurak ve yağışsız geçen yaz mevsimi olarak gösterilmektedir. Barajlardaki doluluk oranının düşmesi, İstanbul'un su güvenliğini tehdit eden önemli bir sorun haline gelmiştir.
Hükümet yetkililerinin ve su yönetimi kurumlarının, bu duruma acil önlemler alması ve kalıcı çözümler üretmesi gerekmektedir. Su tasarrufu, yağmur suyu hasadı, atık su arıtma ve yeniden kullanımı gibi yöntemler, İstanbul'un su krizine karşı uygulanabilecek önemli adımlar olarak öne çıkmaktadır.