Ancak, bu tahsis kararı sonrasında, söz konusu alanın bir kısmı hâlâ 1. Ordu Komutanlığı tarafından kullanılmaya devam ettiğinden, MSGSÜ bu alanı tam kapasiteyle kullanamamıştı. Fakat, geçtiğimiz günlerde tahliye sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, Dolmabahçe Sarayı’ndaki Erbaş Misafirhanesi olarak bilinen C Blok ve çevresindeki alan tamamen MSGSÜ’ye devredilmiş oldu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi, bu gelişmeyi duyurarak, devrin tamamlandığını ve üniversitenin bu alanı sanatsal eğitim için modern bir şekilde dönüştürmeye başladığını belirtti.
Rektör Elçi: "Sarayın Parçasında Olmak Büyük Bir İmkan"
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi, Dolmabahçe Sarayı'nın müştemilatındaki bu alanın sadece büyüklüğüyle değil, tarihi önemiyle de büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı. Elçi, yeni alanın conservatuar için sağladığı avantajları şu sözlerle aktardı: "Bu alan, Dolmabahçe Sarayı’nın arka bahçesi olarak bilinen bir yer. Burada, sarayın dokusunu hissedebiliyorsunuz. Daha önceki binamız 3 bin metrekarelik bir alana sahipti, şimdi ise 20 bin metrekarelik bir alanımız var. Bu, konservatuvar için gerçekten muazzam bir imkan."
Tarihi Yapıların Modern Eğitimle Buluşması
Prof. Dr. Handan İnci Elçi, bu alanda gerçekleştirilecek dönüşüm çalışmalarına dair de açıklamalarda bulundu. Alanın tarihi yapılar olduğuna dikkat çeken Elçi, “Bu binalar çok kıymetli ve tarihi yapılar. Bu nedenle, burada her türlü değişiklik yapılamaz. Altyapı ve üstyapı çalışmalarına başlandı, projeler hazır. Boş alanları ise kültür ve sanat faaliyetleri için değerlendireceğiz. Bu dönüşüm süreci zaman alacak, ancak dikkatli bir şekilde ilerleyeceğiz” dedi.
Konservatuvarın En Büyük İhtiyacı Olan Konser Salonu Geliyor
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü, konservatuvarın en büyük eksikliğinin konser salonu olduğunu belirterek, yeni yerleşkede bu ihtiyacı karşılayacak önemli bir adım atılacağını ifade etti. Elçi, “Eski binamızda konser vereceğimiz bir salonumuz yoktu, bu çok büyük bir eksiklikti. Ancak yeni yerleşkede konser salonumuzu inşa edeceğiz. Ayrıca, en büyük mutluluğumuz, konservatuvarımızın tarihi dokuya sahip bir alanda, şehrin içinde eğitimine devam edecek olması. Bu yeni yerleşkede, hem öğrencilere hem de akademisyenlere büyük bir rahatlık sağlayacak” dedi.
Yeni Yerleşke: Kültür ve Sanat Merkezine Dönüşecek
Rektör Prof. Dr. Elçi, Dolmabahçe Sarayı’ndaki yeni yerleşkenin yalnızca bir eğitim alanı olmayacağını, aynı zamanda kültür ve sanat faaliyetleri için de önemli bir merkez haline geleceğini belirtti. Restorasyon çalışmalarının yakında başlayacağını ifade eden Elçi, "Altyapıyı güçlendireceğiz, konser salonumuzu inşa edeceğiz. Zaman alacak bir süreç olsa da sonuçları herkes için çok faydalı olacak. Hocalarımız ve öğrencilerimizle birlikte sabırla ilerleyeceğiz. Bu büyük alan, konservatuvarımızın sanatsal faaliyetlerini daha geniş bir kitleyle buluşturmasına olanak sağlayacak. Üniversitemiz için yeni bir dönemi başlatıyoruz" şeklinde konuştu.
Konservatuvarın Genişleyen Potansiyeli
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Mesut Erdem Çöloğlu da bu devri değerlendirdi ve yapılan çalışmalara dair detaylı bilgiler verdi. Çöloğlu, "Önceden çok kısıtlı bir alanda çalışıyorduk, bu yeni alan yaklaşık sekiz kat daha büyük. Bu genişleme, eğitim ve performans olanaklarımızı önemli ölçüde artıracak" dedi.
Çöloğlu, konser salonunun konservatuvar için en büyük eksikliklerden biri olduğunu vurgularken, "Yeni alanımızda konser salonu inşa edilmesi, hem öğrencilerimize hem de sanat camiasına büyük katkı sağlayacak. Bu proje, konser salonu eksikliğimizi gidererek, konservatuvarımızı daha etkili bir eğitim merkezi haline getirecek. Eğitim kalitesinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Tarihi Mekanlarda Eğitim Güç Katacak
Prof. Dr. Çöloğlu, tarihi bir mekanda eğitim almanın sanata katkısını şu şekilde değerlendirdi: "Biz zaten 17. ve 19. yüzyıl repertuarı ile çalışıyoruz. Bu çalışmaların tarihi bir mekanda yapılması, bize büyük bir güç katacak. Bu sadece estetik bir katkı değil, aynı zamanda işlevsel bir katkı sağlayacak."
Tarihi Binaların Sahiplenilmesi Gerekiyor
Son olarak, Prof. Dr. Çöloğlu, konservatuvarların kırılgan yapılar olduğunu ve ancak güçlü bir sahiplenme ile ayakta kalabileceklerini belirterek, Rektör Prof. Dr. Handan İnci Elçi’ye teşekkür etti: "Konservatuvarlar, kırılgan yapılardır ve ancak güçlü bir şekilde sahiplenildiklerinde ayakta kalabilirler. Rektörümüz Prof. Dr. Handan İnci Elçi’nin bu süreci sahiplendiğini görmek bizleri çok mutlu etti" dedi.
Dolmabahçe Sarayı ve MSGSÜ Konservatuvarı Geçmişi
Dolmabahçe Sarayı’nın Baltacılar Dairesi, 1985 yılında geçici olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Konservatuvarı’na tahsis edilmişti. Bu tarihten itibaren konservatuvar, tarihi bir yapıya yerleşerek 3 bin 500 metrekarelik bir alanda sanat eğitimi vermeye başlamıştı. Ancak bu alan, artan öğrenci sayısı ve konservatuvarın büyüyen ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. 2018 yılında konservatuvarın yeni bir mekâna taşınması gündeme gelmişti, ancak uygun bir alan bulunamaması nedeniyle süreç uzamıştı.
2021 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dolmabahçe Sarayı müştemilatında yer alan 20 bin 483 metrekarelik alanı konservatuvar olarak kullanılmak üzere MSGSÜ’ye tahsis etti. Ancak, alanın bir bölümü 1. Ordu Komutanlığı tarafından kullanıldığı için, konservatuvarın bu alanı tam kapasiteyle kullanması mümkün olmamıştı. Nihayetinde, birkaç gün önce alanın tamamı MSGSÜ Konservatuvarı’na devredildi ve bu gelişme, konservatuvarın modern eğitim için altyapı çalışmalarına başlamasına olanak sağladı.