İnternette bir emlakçıyla iletişime geçen Soykan, emlakçının "mal sahibini tanıdığı" yönündeki yalanına inandı.
Emlakçı, Soykan'a ofisi 1 yıllık 108 bin lira kira bedeli üzerinden kiraladı. Soykan da bu kira bedelini peşin olarak ödeyip kontratı imzaladı. Ancak bir süre sonra, ofisi gerçekte kullanan asıl kiracı Soykan'ı telefonla arayarak dolandırıldığını anlamasına neden oldu.
Hem parasından hem de iş yerinden olan Soykan, emlakçıya da ulaşamayınca şikayetçi oldu. Tüketici Konfederasyonu Başkanvekili Mücahit Saraçlı, bu tür dolandırıcılık vakalarına karşı tüketicileri uyarıyor:
"Tüketiciler mutlaka kiralama işleminde para ödeme öncesinde mal sahibiyle biraraya gelmeli, ıslak imzayla kontrat dediğimiz sözleşme imzalamalı. Eğer emlakçının noterden alınmış geniş bir vekaleti varsa bu kontrata ek yapılmalı."
Soykan'ın başına gelen bu olay, "mal sahibini tanıma" yalanına kanarak dolandırıcılığa maruz kalan birçok tüketicinin yaşadığı ortak bir sorundur. Emlakçıların bu tür yalan beyanlarına inanmadan, kiralama sürecinde gerekli tedbirleri almak tüketiciler için önemlidir.
Hatice Soykan'ın başına gelen bu olay, "mal sahibini tanıyorum" yalanına kanarak dolandırıcılığa uğrayan birçok tüketicinin yaşadığı ortak bir sorundur. Tüketicilerin, kiralama işlemlerinde gerekli tedbirleri almaması dolandırıcıların hedefi haline gelmelerine neden olabiliyor.
Tüketici Konfederasyonu Başkanvekili Mücahit Saraçlı, tüketicilere kiralama öncesinde mal sahibiyle görüşme, ıslak imzalı sözleşme imzalama ve emlakçının geniş vekaletinin olması durumunda bunu sözleşmeye ekleme uyarısında bulunuyor. Bu önlemlerin alınması, tüketicilerin dolandırıcılık mağduru olmasını engelleyebilir.
Sonuç olarak, "mal sahibini tanıyorum" yalanına kanarak dolandırıcılığa uğrayan Hatice Soykan'ın başına gelen olay, tüketicilerin kiralama sürecinde daha dikkatli olmaları gerektiğini göstermektedir. Gerekli tedbirlerin alınması, bu tür dolandırıcılık vakalarının önlenmesine yardımcı olabilir.
