Akarsuyun tarihsel olarak binlerce yıl boyunca oluşmuş vadiyi serbestçe akması gerektiğine vurgu yapan Aylar, “Bu vadilerde yerleşim yerleri oluşturmak çok yanlış bir uygulamadır. Akarsuyun doğal akışını engellemek, büyük felaketlere yol açabilir” dedi.
Samsun’da Akarsu Dere Kanallarının Uygunsuz Yapısı Felakete Neden Oluyor
Samsun’un özellikle Atakum ilçesinde uygulanan akarsu dere kanallarının uygunsuz yapıldığına dikkat çeken Aylar, bu hatalı yapıların, Karadeniz’in nemli ve yağışlı ikliminde daha da riskli hale geldiğini belirtti. Aylar, "Bazen sadece 1 saatlik yoğun yağışlar, kısa boylu akarsularda bile sel ve taşkın yaratabiliyor. Bu durum, yapılarda ciddi hasarlara ve can kayıplarına yol açabiliyor" şeklinde konuştu.
Samsun’daki Sel Felaketleri Unutulmadı: Kamu Bilinçlendirme Çalışmalarına Dikkat Çekildi
Samsun'da geçmişte yaşanan büyük sel felaketlerine atıfta bulunan Aylar, 2000, 2005, 2006, 2010 ve 2012 yıllarında şehri etkileyen büyük taşkınların, bu tür risklerin ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. 2012’de Canik ilçesinde TOKİ binalarının da zarar gördüğünü ve can kaybına yol açan felaketten sonra aynı yıl Atakum’da başka bir sel felaketinin yaşandığını hatırlatarak, "Samsun’daki akarsuyun vadilerine yerleşim yapılması ve akarsu kanallarının düzgün şekilde inşa edilmemesi, bu tür felaketlere davetiye çıkartmaktadır" dedi.
Samsun’daki Evler ve Köprüler Risk Altında: “Daha Dikkatli ve Tedbirli Olunmalı”
Samsun’daki bazı köprülerin yapı itibariyle daraldığını ve bu daralmanın, büyük yağışlar sırasında suyun taşmasına yol açtığını belirten Doç. Dr. Faruk Aylar, bu nedenle vadilerdeki yerleşimlerin her an tehlike altında olduğunu ifade etti. Özellikle Alanlı Deresi gibi kanallarda bu tür sıkıntıların daha fazla olduğunu belirten Aylar, "Kanalın daraldığı bölgelerde su taşabiliyor, bu da hem araçlar hem de evler için büyük tehlikeler oluşturuyor. Bu yüzden daha dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor" diye konuştu.
Doç. Dr. Aylar, yerel yönetimlerin bu konuda daha fazla dikkat göstermesi ve gelecekteki yapıları doğa koşullarına uygun şekilde inşa etmeleri gerektiğinin altını çizdi.