Destici'ye göre, terörü dışlamak ve kökünden yok etmek, teröristleri ve terörün tüm unsurlarını cezalandırmak dışında tek bir yol yoktur.
Destici, Türkiye'deki Kürt kökenli nüfusun terörizmden en çok zarar gören topluluk olduğunu vurguladı ve bu nedenle Türk hükümetinin Kürtlere karşı terörizm konusunda hiçbir taviz vermemesi gerektiğini belirtti. Teröristlerle müzakerelerin kabul edilemez olduğunu savunan Destici, bunun yerine onlara karşı kararlı bir mücadele verilmesi gerektiğini, böylece sorunun kökünde çözülmesi gerektiğini öne sürdü.
Destici, terörizmin diyalog ve uzlaşmalarla çözülebileceği fikrini eleştiriyor. Bunun yerine, Türk hükümetinin terör örgütlerini ve tüm unsurlarını amansızca mücadele ederek yok etmesini talep ediyor. Görünüşe göre, siyasi çözümler için hiçbir alan görmüyor, yalnızca kararlı bir askeri eylem öngörüyor.
Bu tutum, şiddet ve karşıt şiddet döngüsünü kırmak için müzakereleri ve aşırılık yanlılarının yeniden entegrasyonunu savunan yaklaşımlarla tezat oluşturuyor. Ancak Destici, bir demokraside devletin yıkılması veya etnik bölünme gibi hedeflerin kabul edilemez olduğunu savunuyor. Burada, onu demokratik ilkelerle bağdaşmaz olarak gördüğü radikal grupların taleplerine işaret ediyor.
Genel olarak, Destici, terörizmle mücadelede tutarlı bir cezai kovuşturma ve terör yapılarının ortadan kaldırılmasına dayanan sert bir hat izliyor. Teröristlerle müzakereler veya uzlaşmalar konusunda kesin bir ret duruşu sergiliyor. Bunun yerine, sorunun kökünde çözülmesi için kararlı bir mücadele talep ediyor. Aynı zamanda terörizmin en çok Kürt nüfusa zarar verdiğini vurgulayarak hükümetin hiç taviz vermemesi gerektiğini belirtiyor.
Bu duruş, terörizmi esasen askeri ve güvenlik politikası sorunu olarak görmekte ve siyasi çözümler ile deeskalasyona daha az yer bırakmaktadır. Aşırılığı önleme nedenlerini ele almak için diyalog, yeniden entegrasyon ve bütüncül stratejiler üzerinde duran yaklaşımlarla tezat oluşturuyor.