Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, "Bu yıl belediyelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın ramazan ayına mahsus programlarını, yardım faaliyetlerin, deprem bölgesinde yoğunlaştırdığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Biz de depremin ilk günlerinden beri hep yaptığımız gibi felaketin yıkıcı etkilerine maruz kalmış şehirlerimize, oralarda yaşayan insanlarımızın yanına gidiyoruz. Bu ziyaretlerde hem kalıcı konutların temellerini atıyor hem de iftarda depremzedelerimizle hasbihal ediyoruz. Bayrama kadar deprem bölgesindeki temel atma ve iftar programlarımız sürecek. Ramazan Bayramı’nın sevincini milletimizle paylaştıktan hemen sonra seçim gününe kadar kesintisiz devam edecek il ziyaretlerimiz başlayacak. Önümüzdeki sınırlı vaktin el verdiği ölçüde mümkün olan fazla sayıda ilimizi ziyaret ederek vatandaşlarımızla kucaklaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
'GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİMİZİ YAYGINLAŞTIRACAĞIZ'
Erdoğan, seçim süreci sebebiyle değişen gündemin deprem bölgesindeki durumu, yapılan yardım ve destek çalışmalarını, kalıcı konut projelerini unutturmasına izin vermeyeceklerini kaydederek, "Birileri kendi heva ve hevesleri, hırsları, giderek artan tehdit, tezyif, nobranlık kokan şımarıklıkları içinde kaybolup gidedursun bizim kalbimizde, elimizde hep deprem bölgesi olacaktır. Hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın acısını, evini kaybeden her bir insanımızın üzüntüsünü, yeniden ayağa kalkmak için bekleyen şehirlerimizin mahzunluğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız. Altyapısı ve diğer tüm hizmetleriyle adeta yeni bir şehir gibi kurduğumuz geçici barınma merkezlerimizi yaygınlaştırmayı sürdüreceğiz. Her gün binlercesinin temelini attığımız kalıcı konutlarımızın inşasına söz verdiğimiz şekilde inşallah 1 yıl içinde bitecek şekilde hızla devam ediyoruz, devam edeceğiz. Eğitimden sağlığa hiçbir hizmetini eksik bırakmadan deprem bölgelerindeki vatandaşlarımızın hayatlarının normale dönmesini sağlayacak faaliyetleri kararlılıkla yürüteceğiz. Pazartesi günü diğer illerimizin ardından Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’da şartları uygun olan okullarımızda da eğitim-öğretime başladık. Sağlık hizmetlerini mevcut hastanelerde ve geçici merkezlerde verirken hızla yeni hastaneler inşa edip devreye alıyoruz. Deprem bölgesindeki tüm hizmetleri aynı hassasiyet ve düzenle yürütmenin gayreti içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
'ELEKTRİKTE YÜZDE 15 İNDİRİME GİDİYORUZ'
Erdoğan, deprem bölgesini ayağa kaldıracak çalışmaları yaparken yol haritaları olan Türkiye Yüzyılı vizyonlarından da asla geri adım atmayacaklarını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Pazartesi günü TOGG yöneticileri misafirimiz olacak. En başından beri ‘yapamazsınız’ dedikleri, ‘fabrikası yok’ dedikleri, ‘fabrikasında üretimi yok’ dedikleri velhasıl atmadıkları çamur bırakmadıkları TOGG önceki gece itibarıyla 177 binin üzerinde ön sipariş aldı. Bu tablo milletimizin lisansı, tasarımı ve üretimiyle gerçek anlamda ilk yerli otomobilimize samimiyetle sahip çıktığını gösteriyor. Her başarının ardından işte böyle bir emek, büyük bir sabır, büyük bir gayret var. Fabrikanın açılış töreninde üretilecek ilk TOGG’a talip olduğumuzu söylemiştik. Pazartesi günü inşallah aracımızı teslim alacağız. Önümüzdeki ay Hürjet’ten Anadolu gemimize kadar pek çok önemli savunma sanayi projemizin sevinicini milletimizle paylaşacağız. Arife günü Karadeniz gazının Filyos İşleme Tesisi’ne getirilme törenini yaparken milletimize çok güzel müjdelerimiz de olacak. Konu enerjiden açılmışken şimdiden 2 ayrı müjdeyi milletimizle paylaşalım. Birincisi; elektrikte tüm abone gruplarında nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz. 2’ncisi sanayicilerimizin kullandığı ve konut aboneliğine göre oldukça yüksek kalan doğal gaz tarifesinde yine nisan ayından itibaren yüzde 20 indirim yapıyoruz."
‘TAMAMLANAN PEK ÇOK PROJEMİZİN AÇILIŞINI YAPACAĞIZ’
Erdoğan, madencilere de güzel haberlerinin olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Biliyorsunuz kamuya ve özel sektöre ait ocaklarda görev yapan 10 bin madencimiz deprem bölgesinde canla başla çalışarak milletimizin gönlünü kazandı. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bin yeni madenci alarak hem madencilerimize olan şükranımızı ifa edeceğiz hem de üretimi artırarak ekonomimize katkı sağlayacağız. Diğer alanlarda da önümüzdeki hafta atacağımız adımlar bulunuyor. Mesela Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı’nda seferlerin başlaması heyecanını Kırıkkaleli, Yozgatlı ve Sivaslı hemşerilerimizle birlikte yaşayacağız. Adam Sivaslı ama ‘Sivas’ta hızlı trene ne gerek var?’ diyor ve bu adam da malum 6’lı masanın içinde. Bir zamanlar 6’lı masanın başında olanlar bununla ilgili ağır ağır laflar ediyorlar; ama şimdi maşallah el ele kol kola yola devam ediyorlar. Bunları anlamak mümkün değil. Bunların dışında da tamamlanan pek çok projemizin açılışını yapacağız. Bu vesileyle güvenlik korucularımıza da bir müjdemiz olacak. Emekli maaşlarının alt sınırını 7 bin 500 liraya yükselten düzenlemeden önceki uygulamaya göre emekli oldukları için aylıkları düşük kalan yaklaşık 42 bin güvenlik korucumuzun da istifade etmesini sağlıyoruz. Meclisimizin takdiriyle emeklilerimizin bayram ikramiyelerini de 2 bin liraya çıkardık. Görüldüğü gibi çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz."
'YÜKSEK SESLİ MÜZİK KULLANMAYACAĞIZ'
Erdoğan, Allah’ın yardımı, milletin takdiriyle Türkiye Yüzyılının inşasına kimsenin set vuramayacağını söyleyerek, "Bizzat kendi ifadeleriyle bir kumar masası olan, birbirlerine pusu kuran, kavgadan, kaostan ve istikrarsızlıktan başka hiçbir vaatleri olmayan 7'li koalisyon kesin bir yenilgiye uğrayıp siyasi mevta olacaktır. Seçim dönemini deprem felaketi sebebiyle derinden sarsılan milletimizin acısına hürmeten, uhulet ve suhuletle geçirmeyi planlıyoruz. Cumhur İttifakı olarak 6 Şubat‘tan beri ortaya koyduğumuz vakur tavır bu konudaki duruşumuzun en güzel örneğidir. Yine aynı anlayışla mitinglerimizde yüksek sesli müzik kullanmayacağız. Muhalefetin aymaz, umursamaz, bencil tavrına rağmen biz kendi hassasiyetimizden taviz vermeyeceğiz. Böyle bir dönemde dahi siyasetin dilini ve iklimini zehirleyerek çıkar sağlama peşinde koşanlara itibar etmeyeceğiz. Elbette eleştirilerimizi dillendireceğiz. Varsa bir hadsizlik gerekli cevabı da vereceğiz. İftira furyasının gerçeklerin üzerini örtmesine göz yummayacağız. Yalanlarla milletimizin kafasının bulandırılmasına rıza göstermeyeceğiz. Her platformda doğruları konuşmaktan, her fırsatta hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğiz. Ne partimizin ne ittifakımızın ne de can borcumuz olan aziz milletimizin hakkını kimseye yedirtmeyeceğiz. Ama tüm bunları yaparken inancımızın, kültürümüzün gereği olan asaletimizi koruyacak, soğukkanlılığımızı muhafaza edecek; aklın, vicdanın, ahlakın rehberliğinden asla sapmayacağız" dedi.