Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından organize edilen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve çok sayıda davetli de eşlik etti. Konuşmasında dünya ekonomisinin gidişatına dair öngörülerde bulunan Erdoğan, Türkiye’nin dış ticaret alanındaki hedeflerini ve 2024 yılı için alacağı tedbirleri vurguladı.
2024 ve 2025 Yılı Küresel Ekonomik Görünümü:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle dünya ekonomisinin büyüme tahminleri üzerine detaylı bir değerlendirme yaptı. OECD’nin tahminlerine göre 2024 yılı için dünya ekonomisinin yüzde 3,2 oranında bir büyüme kaydedeceği, 2025 yılına gelindiğinde ise bu büyümenin yüzde 3,3’e ulaşacağı öngörülüyor. Amerikan ekonomisinin ise 2024’te yüzde 2,8, 2025’te ise yüzde 2,2 oranında büyümesi bekleniyor. Euro bölgesinin büyüme oranlarının daha düşük olacağı, sırasıyla yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 olarak öngörüldüğü belirtiliyor. Erdoğan, Almanya’nın ekonomik durumu da dahil olmak üzere euro bölgesindeki olumsuz görünümün Türkiye için önemli bir risk oluşturduğunu ifade etti. Bununla birlikte, Türkiye’nin yeni pazarlar ve ticaret ortaklıkları bularak bu riski en aza indirmeyi hedeflediğini söyledi.
Almanya’daki Ekonomik Durum ve Türkiye'nin Ticaret Stratejisi:
Almanya’nın mevcut ekonomik durumu, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan bu ülkenin gelecekteki ekonomik belirsizlikleri, Türkiye açısından ciddi bir risk teşkil etmektedir. Bu durumu göz önünde bulunduran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu riski minimize etmek adına, küresel ticaretin çeşitlendirilmesi ve yeni pazarların bulunması yönünde çalışmalar yapmayı planladıklarını vurguladı. Erdoğan, “Kendimize yeni pazarlar ve yeni ticaret ortakları bularak, inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız” dedi.
Türkiye’nin Dış Ticaret Performansı ve İhracatçılara Teşekkür:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda artan dış ticaret rakamlarına da değindi. Her yıl bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmeyi, hükümetlerinin önemli bir geleneği haline getirdiklerini belirten Erdoğan, bu toplantıları halkın devlete hesap verme prensibinin bir unsuru olarak gördüklerini söyledi. Türkiye’nin dış ticaretinde, hükümetin rolü kadar, özel sektörün, özellikle de ihracatçılarının büyük katkısının bulunduğuna dikkat çekti. Erdoğan, Türk ürünlerini dünya pazarlarına ulaştıran ihracatçılara teşekkür ederek, bu başarının sürdürülebilir olabilmesi için tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
Gazze ve Filistin'e Destek:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Gazze’deki insani krize de değindi. Gazze'deki 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan mezalimin, Türkiye’nin içinde büyük bir yara oluşturduğunu belirten Erdoğan, 2024 yılı boyunca bu yaraların devam ettiğini ifade etti. Türkiye’nin, Filistinli kardeşlerine yardım göndermeye devam ettiğini, 100 bin ton insani yardımla Gazze halkının yükünü hafifletmeye çalıştığını söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin Filistin devletinin tanınması için yaptığı diplomatik çabaların önemine vurgu yaptı ve İsrail’le ticari ilişkileri tamamen durduran tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Erdoğan, “İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur. Ayrıca, Filistin Serbest Ticaret Anlaşmasını genişletme müzakerelerimizi tamamlayarak, hem Filistin halkının aldığımız karardan zarar görmemesini temin ettik, hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduk” diyerek, Türkiye'nin Filistin halkı için gösterdiği özveriyi dile getirdi.
Küresel Ekonomide Jeopolitik Gerilimler ve Türkiye'nin Duruşu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomik belirsizliklerin 2024 yılında da devam ettiğine dikkat çekti. Karadeniz’deki Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinin hala hissedildiğini ve koronavirüs pandemisi sonrası uygulanan korumacı tedbirlerin küresel ticareti olumsuz etkilediğini ifade etti. Ancak Erdoğan, 2025 yılı için küresel ekonomik faaliyette bir toparlanma beklediklerini, buna rağmen sıcak çatışmaların ve jeopolitik gerilimlerin ticaretin güvenliğini tehdit etmeye devam ettiğini belirtti. Türkiye’nin bu koşullarda daha temkinli hareket edeceğini ve ihracat odaklı büyüme stratejisini sürdürdüğünü açıkladı.
2025 Yılı İçin İyimser Beklentiler ve Riskler:
2025 yılı için ise daha iyi bir ekonomik tablo beklediklerini söyleyen Erdoğan, küresel iktisadi faaliyetlerin toparlanmakla birlikte, bu yılın da salgın öncesi seviyelere ulaşamayacağını vurguladı. Bu bağlamda, Türkiye’nin dış ticaret stratejilerinin, dünya pazarlarında rekabetçi kalabilmek için yenilikçi ve dinamik olması gerektiğini ifade etti. Türkiye, küresel ticaretin yeni şartlarına uyum sağlamak için çok yönlü bir yaklaşım benimsemeye devam edecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin sonunda, Türkiye’nin barış, adalet ve merhametten yana olan tutumunu sürdüreceğini belirterek, dış ticaretin sadece ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda ülkeler arasındaki dostluk ve işbirliğini pekiştiren bir araç olduğunu ifade etti.
