Biz dil ve konuşma terapistlerinin çalışma alanlarından biri de konuşma sesi bozukluklarıdır. Konuşma sesi bozukluğu konuşma seslerini üretmede yaşanan güçlükler sonucu konuşma anlaşılırlığının etkilenmesidir diyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre bu bozukluk okul öncesi çocukların %10-15'inde, okul çağındaki çocukların %6'sında görülmektedir. Bu çocukların 2/3'sinin ise erkek olduğu bilinmektedir.
Bu bozukluğu yaşayan çocukların söyledikleri yaptıkları hatalara bağlı olarak ya hiç anlaşılmaz ya da sınırlı oranlarda anlaşılabilir. Sonuç olarak çocuğun iletişim becerilerinde kısıtlılıklar ortaya çıkar ve bu durum da uzun vadeli olarak sosyal, duygusal gelişiminde problemlere neden olabilir.Konuşma sesi bozukluğuna okul öncesi dönemde müdahale edilmemesi okuma-yazma öğrenmeye geçişte sorunlara neden olabilir. Bu durumda da akademik başarı, özgüven gibi alanlarda sorunların ortaya çıkması olasıdır.
Anlaşılırlığı düşük olan çocuklar sesleri birbiri yerine kullanabilir Örneğin, 'süt' yerine 'tüt' resim' yerine 'yesim' diyebilirler. Hece atabilir 'araba' yerine 'aba' diyebilirler. Sözcüğe yeni bir ses ekleyebilir 'kamyon' yerine 'kamayon' diyebilirler. Seslerin yerlerini değiştirebilir kitap' yerine 'kipat' diyebilirler.
Çocuğunuzun 3 yaşından itibaren söylediklerinin %75'inin 4 yaşından itibaren ise söylediklerinin %100 oranında herkes tarafından anlaşılıyor olması gerekmektedir. Bu bilgiyi referans alarak çocuğunuzun konuşma anlaşılırlığının yaşıtlarına uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz.
Sevgili anne babalar peki bu durumda biz ne yapmalıyız sorusuna gelecek olursak çocuğunuz hatalı üretimler yaptığında doğru üretimler için ısrarcı olmamalı, yanlış üretimi sevimli ya da komik geldiği için tekrar etmemelisiniz. Doğru kelime üretimi için kelimeyi doğru bir şekilde söyleyerek model olmalısınız.